|
|
|
|
Ağabey bana yardım et
Aralarında yalnızca sekiz dakika vardı. Ama yine de Birkan kardeş, Bircan ağabeydi. Bircan, onun için bir dediğini iki etmiyordu kardeşinin. Onun için başlamıştı futbola. Birkan futbolcu olacak, o da ömür boyu destekleyecekti. Ama Birkan bir devre arasında gelen kalp krizine yenildi. Son sözü de her zamanki gibi "Abi bana yardım et" oldu.
Futbolu çok seven 16 yaşındaki Birkan İzge'nin en büyük hayali birgün Galatasaray'da oynamaktı. Hedefine ulaşmak için bir kulübe girmesi ve iyi top oynadığını herkese kanıtlaması gerekiyordu. Bu amaçla ikiz kardeşi Bircan ile birlikte Avcılar Spor'un altyapı seçmeleri için başvuruda bulundu. 14-16 yaş grubuna seçilebilmek için kardeşi ile birlikte var gücüyle top koşturuyordu. Alt yapı seçmelerine az kalmıştı. 22 Temmuz günü, doğum gününden bir hafta önce ikiz kardeşi ile antrenmana giden Birkan, bunaltıcı bir sıcakta takımı ile birlikte koşu yapmaya başladı. Saat 16.00 sıralarında gelen antrenör yabancıydı ve futbolcuları tanımak için çift kale maç yapmalarını istedi. Birkan ile ikiz kardeşi aynı takımda ter dökecekti. Keyifli geçen yarım saatlik ilk yarının ardından futbolcular dinlenmek için yedek kulübesinde toplandı. Bircan sonrasını gözyaşlarıyla anlatıyor:
DEVRE ARASINDA GİTTİ "Temmuz'un 5'inde antrenmanlara çıkmaya başlamıştık. Hemen hemen her gün gelirdik. Hava çok sıcaktı ve devrenin bitiminin ardından çok fazla su içtik. Güneşin altına oturduk ve kardeşim direğe yaslandı. Bir süre sonra rengi sararmaya başladı. Oturduğu yerde birden arkaya düştü. Gözleri kaymıştı. 'Gözlerini aç' dedim, 'Abi bana yardım et' dedi. Bağırarak yardım istedim. Yüzüne su tuttuk biraz kendine gelir gibi oldu, tekrar yığıldı ve gözleri kaydı. Ben nabzını dinlemeye çalıştım, hocamız kalp masajı yaptı. Kardeşimi kucakladığımız gibi kulübün hemen yanındaki Avcılar Sağlık Ocağı'na taşıdık. Oksijen tüpü bağladılar ama tüp bitmişti. Daha sonra ambulansla başka hastaneye götürmek istedik. Ama Sağlık Ocağı'nın ambulansı yerinde değildi. Onlar hep beraber taksiye binerken ben de aileme haber vermek için eve koştum. Kardeşimi hastaneye götürdüklerinde çoktan hayatını kaybetmişti. Keşke onu ben sırtımda taşıyarak hastaneye götürseydim, belki kardeşimi kurtarabilirdim."
"YOKLUĞUNA ALIŞAMADIK" Birkan, Avcılar Özel Hayat Hastanesi'ne getirildiğinde kalbi durmuştu. Doktorlar, kalbe şok vererek 16 yaşındaki Birkan'ı kurtarmaya çalıştı. Ama çabalar sonuç vermedi. Bircan İzge, kollarında ölen ikiz kardeşinin kendisinden yardım isteyişinin kulaklarında çınladığını anlatıyor. "Kardeşim iyi top oynardı ve ünlü bir topçu olmayı hayal ediyordu. Artık gökyüzünden beni izliyor. Ben onun anısına futbol oynayacağım. Birgün Galatasaray'da oynayabilirsem, formamı mezarına bırakacağım" diyor. Canan ve Mustafa İzge oğullarının ölümüne hala inanamadıklarını söylemekle yetiniyorlar.
RAP BESTELERİ VARDI Süleyman Nazif Lisesi son sınıf öğrencisi ve okul ikincisi olan Birkan çevresinde başarısı ve güler yüzlüğü ile tanınıyordu. Rap müzik ise vazgeçemediği alışkanlıklarından biriydi. Hatta kendisine ait 15 bestesi bulunuyordu. Birkan'ın cenazesi ölümünün ardından otopsi raporu için İstanbul Adli Tıp Morgu'na gönderildi. Birkan, yapılan incelemenin ardından Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa verildi.
GÜNGÖR KARAKUŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|