Tren ve ideoloji
AK Parti hükümetinin bu zamana kadar içine yuvarlandığı küçüklü, büyüklü sayısız krizin odak noktasında hep "ideoloji" vardı. Tartışmalar, kavgalar "türban" ya da "imam-hatip" gibi konular üzerinden yapıldı. Ve bu durum aslında hükümetin en önemli avantajı haline geldi. Hükümet, türban ya da imam-hatip üzerinden sıkıştırıldıkça, bu alanlara önem veren geniş kitleler, kendilerini hemen hükümetin yanında hizaladılar. Bu nedenle toplumda "Bu hükümet gerçekten başarılı mı?" sorusunun hakiki anlamda yanıtı verilebilmiş değildir. Çünkü hükümete "Siz türbanı serbest bırakmak istiyorsunuz" diye yüklenildikçe, "Benim türban sorunumu hükümet neden çözmedi?" sorusu sorulamadı ve o alanda bir hesaplaşmaya gidilemedi. Aksine hükümetle dindar kitleler arasında öyle mükemmel ve sihirli bir bağ oluşturuldu ki, hükümet başka alanlarda eleştirildiğinde bile o kitleler hemen hükümetin yanında saf tuttular. Dindar kitleler ile hükümet arasında oluşmuş çok kuvvetli bir bağ! Bu hükümetin en büyük avantajı işte budur ve hükümet karşıtları bu bağı perçinleyerek hükümetin ekmeğine yağ sürmekle meşguldür. Söylemek istediğim şu: Din üzerinden yapılan muhalefet sürdükçe bu hükümeti yıkmak mümkün olmayacaktır!
Ve bugün hükümet, ilk kez "din dışı" bir alanda zor durumda. Evet, bu bir ilktir ve hükümet yetkilileri, bence asıl bunun şokunu yaşamaktadır. Dini alanda yaşanan krizlere karşı kendini sonuna kadar korunaklı gören hükümet, ilk kez bambaşka bir alanda beceriksizlikle ve ön görüsüzlükle suçlanıyor. Eleştiriler karşısında Başbakan Erdoğan'ın, "İdeolojik yaklaşımları bir tarafa bırakın" demesi manidar değil midir? Oysa olay hükümetin risk alarak başlattığı "hızlandırılmış tren" projesinin çok vahim bir sonucudur ve işin içinde ideoloji filan yoktur. O halde Başbakan, neden durup dururken "ideoloji"den söz etmektedir? Bence düşünmeye değer bir soru bu.
Görüyoruz ki hükümet karşıtı çevreler, nasıl her taşın altında "irticai maksat" arayarak, ülkenin normalleşmesinin önünde engel oluyorlarsa, hükümet de bu maksat arama işinden fazlasıyla nasipleniyor. Oysa yapılması gereken tek şey var: Normalleşmek! Hükümet karşıtı çevreler bu hükümete "sıradan" bir hükümet muamelesi yapmalı ve ideolojik maksat arayışından vazgeçmeli. Böylece "Bu hükümet başarılı mı?" sorusunun doğru karşılığı bulunabilir!
|