Ford Otosan'da bugün üst düzeyde kim çalışıyorsa, bilin ki geçmişte ürün geliştirme bölümünde Anadol ya da bir kamyon projesinde çalışmış mühendistir. Özel sektörün en büyüğünün bugünlere geliş öyküsünü Genel Müdür Durak'tan dinledik.
Önce rakamlar! 1 milyar dolarlık yatırım yapan Ford Otosan fabrikasının, 2003 yılında üretimden satışı 2.4 katrilyon liraya, ihracat geliri ise 776 milyon euroya ulaştı. Ford Otosan, ulaştığı bu rakamlarla geçen hafta İstanbul Sanayi Odası'nın her yıl yaptığı Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında Tüpraş'ın ardından ikinciliğe yerleşti. 7 bin 291 kişiyi istihdam eden Ford Otosan, sadece bu yılın ilk altı ayında 1450 kişiyi işe aldı ve üretimde tam kapasiteye ulaştı. Seka'nın Gölcük'teki tartışmalı arazisi, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından Ford Otosan'a tahsis edilince büyük tartışmalar çıkmıştı. Ancak 9. Cumhurbaşkanı Demirel daha da ileri giderek, yatırım yapacaklara Çankaya'nın bahçesini dahi vermeye hazır olduğunu söylemişti. Arazinin bataklık bölümünde milyonlarca dolar harcayarak inşaata girişen ve binanın bataklıktaki temeli için epey uğraşan Ford Otosan, sonunda fabrikayı yapmayı başardı ve söz verdiği üretim ve ihracat adetlerine daha önce ulaştı. Peki bu başarının arkasında kimler var? Hemen söyleyelim Türk mühendisler! Kuşkusuz ABD'nin dev şirketi Ford'un ve ABD'li yöneticilerin de büyük emeği var, ancak Otosan fabrikasının kurulduğu 1959 yılından bu yana ürün geliştirmek için çalışan mühendisler, Ford'un bugün Avrupa'nın dört bir yanındaki müşterilere istediği aracı istediği zamanda ulaştırmak konusunda bir başarı öyküsü yazıyor. Misafir Odası'nın bu pazar konuğu 30 yıla yakın bir süredir Ford Otosan'da çalışan ve işe ürün geliştirmede genç bir mühendis olarak başlayan Genel Müdür Turgay Durak var.
* Özel sektörün en büyük kuruluşu oldunuz. Keyfiniz yerinde diye düşünüyorum... Şimdi tabii Ford Otosan olarak son 5-6 yıldır çok büyük yatırımlar yaptık. Tam o yaptığımız yatırımların karşılığını almaya başladığımız bir yıl oldu 2003. O zaten insana büyük bir keyif veriyor. Son dört beş yıl hissedarlar temettü almadan çok büyük yatırımların yapılmasını onayladı. Şirketin üretim kapasitesi, eskiden yıllık 30-40 bin adet araç iken, önce 140 bine, sonra da 200 bine çıktı.
* Milyar dolarlık yatırımdan bahsediyoruz değil mi? Ford 1959'da başlamış. 35 yılda İstanbul ve İnönü Fabrikası'nda yatırımlar yapılmış. Bunların da kıymeti çok yüksek ama bu yatırımlar 30 yıllık süreçte olmuş. Oysa son 6 yıl içinde yapılan yatırım 1 milyar dolar.
* Şu anda üretim kapasitenizin ne kadarını kullanıyorsunuz? Şu anda tam üretim kapasitesiyle çalışıyoruz. Preshane ve boya üç vardiya çalışıyor. Kaynak ve montaj iki vardiya çalışıyor. Avrupa'daki müşterilerin talebini gününde karşılıyoruz. Bu müthiş bir keyif. Çünkü onların önünde çok fazla seçenek var ve biz pazardan pay kapmaya çalışıyoruz.
* Yaptığınız yatırımı geri almaya başladınız mı? Tabii ki. 2003 yılında kar etmeye başladık. Geçen yıl net karımız 282 trilyon 490 milyar lira oldu.
* Şu anda Otosan'da kaç mühendis çalışıyor? 750'nin üzerindedir. Mühendislerin 200'ü ileriki modellerin geliştirilmesi projesinde çalışıyor. 100 kadarı ise bugün ürettiğmiz ürünlerin küçük çaptaki geliştirmeleri üzerinde çalışıyor.
* Öyle görünüyor ki Otosan Türk mühendisleriyle büyüyor. Siz kaç yıldır Otosan'da çalışıyorsunuz? 1976 yılında ben de Otosan'a ürün geliştirmede genç bir mühendis olarak girdim.
* Ar-Ge, taa 1970'li yıllarda başlamıştı öyle mi? Tabii. Otosan'da o tarihteki ürün geliştirme mühendisleri dönemin genel müdürü rahmetli Erdoğan Gönül'le birlikte STC 16'yı yapmışlardı.
* STC 16 mı? Anadol'un iki kapılı spor modeli. 1970'lerin başında Otosan'da komple bir gövdeyi geliştirmişlerdi. Hemen akabinde de mühendisler 'böcek' diye kumda giden büyük tekerlekli bir araç geliştirdi. Anadol'u geliştiren mühendis arkadaşlardan bir kısmı Otosan'ın çeşitli birimlerine müdür oldu. Ali İhsan İlkbahar genel müdür oldu. Böceği geliştirenlerden Jan Nahum da Tofaş'ın genel müdürü oldu. Dolayısıyla Otosan'da 40-45 yıllık bir mühendislik geleneği var.
* Sizin üzerinde çalıştığınız ilk proje neydi? Hafızamda kalan ilk yaptığım şey, Anadol otomobillerinin yakıt ve fren boru donanımlarında teknik bir değişikliğin dizayn ve uygulamasıydı. Tabii işe yeni başlamış bir mühendis için çok büyük bir işti ama bugün düşündüğümde küçük görünüyor gözüme. Mühendis arkadaşlarımız bugün kamyon motorunun dizaynını yaptı.
* 30 yıl öncesinden bahsediyoruz. Eminim bilgisayarınız da yoktu... O tarihte teknik departmanda bilgisayar yoktu. . T cetveli ile resim masalarında çizerek çalışıyorduk.
* Ford Otosan'ın böyle büyüyüp gelişmesi o küçüçük Ar-Ge'den başlamış sanki... Sadece ürün geliştirme diyemeyiz. Preshane ve takım kalıp atölyesinden. Sonra İnönü'de motor fabrikası kuruldu, ardından da kamyon üretildi. İstanbul Fabrikası'nda otomobil imalatı başladı ve Ford Taunus yapıldı. 1980'li yıllara geldik. 1986'dan sonra ben on yıl kadar yeni yatırım projelerinde proje koordinasyon görevini üstlendim. O yıllarda üretim şirketinde pazarlama genel müdür yardımcısıydım. Daha sonra satın alma genel müdür yardımcılığı görevini üstlendim. Baş müdür yardımcısı oldum. 2000'nin başında da Amerikalı yöneticimiz Mark Schulsz başka bir göreve terfi edince ben onun yerine geldim ve genel müdür oldum.
* Bir dönemin ürün geliştiren mühendisleri sonra hep yöneticilik tarafına geçmiş.. Evet öyle. Ben de 1.5 yıl kadar o görevde çalıştım. Sonra İnönü Fabrikası'ndaki motor projesi oluşturulan ekibe geçtim. Gerçekten Otosan'da bir mühendislik geleneği var. Bugün genel müdür yardımcısı olan Ufuk Güçlü, Taylan Avcı, Nuri Okay, İnönü Fabrikası'nın müdürü Mahmut Durmaz, yan sanayi üreten fabrikamızın müdürlüğünü yapan Leon Hakim gibi arkadaşlarımız da o geçmişten geliyor.
* Ürün geliştirme konusunda Türk mühendislerinin yerini nasıl buluyorsunuz? Dışardan nasıl görünüyor diye bakmak lazım. Onu da anlayabilmek için şirketlerin zaman içinde dizayn işlerinin ne kadarını Türkiye'ye yönlendirdiklerini gözlemlemek lazım. Biz örneğin Transit'te yerel pazar için teknik adaptasyonlar ve değişiklikleri uyguladık. Transit Connect'te ekip üyesi olarak yarı yarıya çalıştık. Ama bizim 60 mühendisimiz ABD'de Ford'un Ar-Ge merkezinde hem öğrendiler hem de ürün geliştirmede çalıştılar. Yani her geçen gün ürün geliştirme işlerimiz büyüyor.
* İSO'nun 500 büyük sıralamasına bakınca, sizin dışında da otomotiv şirketi sayısının bu yıl net bir şekilde arttığı görünüyor. Sizin yorumunuz nedir? Bu yıl Türkiye'de 750 bin araç üretilecek. Geçen yıl 500 bin araç üretilmişti ve ilk on özel sektörün dördü otomotiv. Biz birinciyiz, o ayrı! Ama yani ilk onun dördünün otomotiv olması süper. Şimdi düşünün ki, belki de hükümet bu yatırım indirimi teşviğini ve Ar-ge teşviğini verirse, 750 bin araç, 1 milyona yada 1.5 milyona çıkacak. O zaman belki de ilk onun daha fazlası otomotiv şirketi olabilecek.