|
|
Komşu karizmamızı çizdi
Düne kadar "Dünya üçüncüsüyüz" diye övünüyorduk, komşumuz Yunanistan'ın yaptığı iş öyle büyük ki... Ne söyleyeyim yani. Komşu şimdi bizi futbolda 50 yıl geçti. Bunun günahı, Haluk Ulusoy'un boynuna. Tabii bir de Şenol Güneş'in boynuna. Bu ikili yüzünden Türkiye'nin karizması çizildi. Avrupa Şampiyonası'nda futbolun verdiği mesajlar şunlar: 1- Şampiyona teknik direktörlerin oldu. İyi kadro, iyi taktik yapan hocaların yıldızı parladı. Demek ki, "Hocalar bir takıma yüzde 20 katkı yapar" diyen düşünce iflas etti. 2- Star oyuncular değil, kurşun askerler kahraman oldu. Yani "Ben yıldızım, takımın her şeyiyim, tek başıma maç kazanırım" diyenler değil, antrenörün her dediğini yapan, taktik düşünceyi harfiyen uygulayan ve takım ruhuna sımsıkı sarılan futbolcular, takımlarını zaferlere taşıdılar. 3- Artık şu belgelendi... Savunma futbolu ön plana çıktı. Yani hücum futbolu büyük yara aldı. Çift santrfor değil, tek sahtrfor ön plana çıktı. Lafın özeti, bu şampiyona, 4-4-2'nin zaferi oldu. Bir de şu belgelendi; futbol oynamak için giydiğin o formaya aşık olmak gerekir. Yani o formanın karşılığında cip veya milyon dolarlar istemek değil, o formaya hizmet etmenin onurunu duymak gerekiyor. İşte Yunanistan bunu yaptı. Komşu'ya helal olsun. Bizim cip düşkünü, forma sevgisizlerini utandırdılar.
|