|
|
Artık yedek paraşüt yok
Efendim; bendeniz kanser konusunda uzman oldum. Bu övünülecek konu değil. Ama övünülecek yönü şu: Kolon ve karaciğerden sonra, akciğerin de yarısını kansere kaptırdık ama canımızı kaptırmadık. Eskisinden daha sağlıklı olarak hastaneden çıktık. Dostlar soruyor; "Şimdi nasılsın?" Ben de diyorum ki, "Gençliğimde paraşütçüydüm. Uçaktan her çıkışımda sağ elimi yedek paraşütün üzerine koyar, 4 saniye beklerdim. Eğer ana paraşüt açılmazsa yedeği çeker öyle yere inerdim." Böyle diyorum ya, hiçbir zaman yedeği çekemedim. Hep ana paraşütle indim. Ama hep şuna güvendim. Ana paraşüt açılmazsa yedeğim var, onunla aşağı inerim. Şimdi sağlık durumum aynen böyle... Aradaki tek fark, artık benim yedek paraşütüm yok. Yani tek akciğerle yaşıyorum, ona gözüm gibi bakıyorum. 15 yıl oldu sigarayı bırakalı ama benim bu noktaya gelmem, benim yüzümden değil, sigara içenler yüzünden. Doktorlar uyardı: Bir daha sigara içilen yere girme. Gördünüz değil mi! Bir kötünün 7 mahalleye zararı varmış. Aslında iyileşmemde de dostların sıcak ilgisi büyük rol oynadı. Bu sıcaklığı 5 yıl içinde geçirdiğim 6 ameliyatın sonrasında gözlerimi açarken hep gördüm. Hep sıcak dost eli, hep sevgi. İşte bu yüzden yanımda sigara içenlere fazla kızmıyorum. Çünkü onlar beni hayata döndürdüler. Beni hayata döndürenlerin başında gelen tüm SABAH ve atv ailesine minnet duygularımla... Bu ailenin babası Sayın Turgay Ciner'e de çok özel teşekkür.
|