Üvendirenin ucundaki çivi
Ameliyat öncesi Akdeniz'deyim ve dinleniyorum. Dönüş yolunda bir köylü yanıma geldi, "Seni tanıdım" dedi. Sen şu üvendirenin ucundaki çivisin. İnanamadım, "Ben neyim" dedim, yaşlı köylü anlattı: "Bak bu sopanın önünde bir çivi var. Ben bu öküzleri bununla kaktırıyorum. Yani bir kaktırmazsam o öküzler gitmiyor. Ben üvendirenin ucundaki çiviyi kaktırdıkça, öküzler doğru yola gidiyor." Efendim; elbette hiç kimseye "Öküz" demek gibi bir niyetim yok. Öyle de algılamıyorum. Ama demek ki, ben kaktırdıkça kamu vicdanının sesi oluyorum. Öyleyse; kaktırmaya devam.
|