|
|
Hayal Tacirleri
Beşiktaş yazarlarına olan güvenim sarsıldı. Hepsi bir hayal taciri. İnanılmaz bir abartı. Eleştiri yok, öneri yok ama müthiş bir övgü yarışı var. Hepsini tanırım. İçlerinde Fenerli ve Galatasaraylı da var. Ama bu iş, en kutsal iş. Doğru olacaksın, dürüst olacaksın, ilkeli olacaksın. Dedim ki: "Bu Beşiktaş Fener'i geçerek şampiyon olamaz. Bu kadro yetersiz." Ama benim Beşiktaş yazarlarım, gazozuna oynanan Alpen Cup'ı bile kazanamayan Beşiktaş'ı UEFA şampiyonu yaptı bile... Dedim ki: "Çılgınca harcanan bu paralarla Beşiktaş'ın sonu G.Saray gibi olur." Benim bu uyarı yazım bile muhalefet olarak yorumlandı. Kazım Kanat karalandı. İşte bu noktada Sayın Yıldırım Demirören'e özel mesajım şu: Beşiktaş 20 yıl önce otellere kabul edilmiyordu. Parası yok diye uçak rezervasyonları yapılamıyor, kamp yapacak yer bulamıyordu. İçimde yıllardır sakladığım bir utancı itiraf ediyorum: Beşiktaş İskenderun'a maça giderken, Adana'da yediği kebabın parasını verememişti. Beşiktaş'ın bu rezaletini bir gazeteci olarak yazmam gerekirken, yazmadım. Polis çağıran kebapçıya paraları ben ödedim. (Oysa polisin gelmesiyle bu kavgalı ortamı resimleyip, o gün çalıştığım Hürriyet'e haber yapsaydım yılın olayı olurdu. Ama milyonlarca Beşiktaşlı'yı düşündüm, onlar bu utancı bilmesin diye hayatımda ilk kez meslek ilkelerimi çöpe attım.) Parası olmayan Beşiktaş, Adana'dan İskenderun'a belediye otobüsü ile gitti. Futbolculara günde bir şişe su ve kola veriliyordu. Bu acıklı ve uzun hikayeyi burada kesiyorum, Sayın Başkan Yıldırım Demirören. Beşiktaş'ı bu utançtan Sayın Erdoğan Demirören kurtardı. Beşiktaş ta Erdoğan Demirören'e minnet borcunu yıllarca Ankara Pazarları'nın reklamını taşıyarak ödedi. Sayın Yıldırım Demirören benim korkum buydu. Bu nedenle şunu söylüyorum: "Baban gibi Beşiktaşlı ol!"
|