|
|
İyi SABAH'lar Türkiye her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan..
Bir yazar yeni bir gazetede yazmaya başladığında, ilk gün hep onunla ilgili ipuçları ararım yazısında.. Nedendir bilinmez ilk yazılarda aradığımı bulamam.. Yazarın kendinden söz etmesini beklerim.. Oysa yeni gazetesinde ilk yazısını yazan yazar genelde o gün önemli bulduğu konu üzerine kalem oynatır.. Kendinden söz etmeyi küçük düşürücü görür.. Ben öyle yapmayacağım.. Önce kendimden söz edeceğim.. Çünkü beni bilin istiyorum.. Okuyup okumayacağınıza ona göre karar verin.. 24 yılı bitirdim.. 25. yılını sürüyorum gazeteciliğimin.. Ankara Koleji'ni bitirdim.. Mülkiye'nin gazeteciliğine girdim.. Profesör olan babamla annem, okuldaki hocalarımı eve davet ettiler.. Hemen hepsini üniversiteden tanıyorlardı.. 19 yaşındaydım ve hepsi gazeteci olmamamı öğütledi bana.. Babam kendisi gibi öğretim üyesi, annem diplomat olmamı istiyordu.. Her zaman olduğu gibi onlar istemeye ben de bildiğimi okumaya devam ettim.. Okulu bitirdikten sonra bir de Berlin'e gittim, Uluslararası Gazetecilik Enstitüsü'nden diploma aldım.. Neden tetikçi olmadım? Babasının profesör, annesinin diplomat olmasını istediği çocuk neden gazeteci olmak ister?. Gözünde o mesleği kutsallaştırmıştır da ondan.. On yıl Milliyet'te çalıştım.. 7 yıl Show'da Genel Yayın Müdürlüğü yaptım.. Ankara'da Atina'da, İstanbul'da çalıştım.. Kitap yazdım.. TRT'de, BBC'de, Deutsche Welle'de, Star'da, Kanal D'de ve ATV'de programlar yaptım.. Ama bütün bunlar esnasında bir tek şeyi, tetikçiliği hiç yapmadım.. Yani bağlı bulunduğum medya grubunun ticari çıkarları için, başka gruplara çamur atmadım.. Akçeli konulardan kaynaklanan yazılarla, haberlerle hiç işim olmadı.. Patronların gözünde muteber adam olmak için, rakip medya kuruluşlarına sallamadım.. Ben, hep okuyucunun ve izleyicinin gözünde muteber olmaya çalıştım.. Çünkü ben gazeteciliği kutsallaştırmıştım, 19 yaşındaki gençliğimin tazeliğinde.. Babasının, annesinin çevresiyle profesör olmayı, diplomat olmayı reddeden gençlik gururuma yediremezdim, ticari amaçlar için tetikçilik yapmayı.. Gazetecilik bu değildi.. Olmamalıydı.. En azından bende olmadı.. Gerisi herkesin vicdanında.. Şimdi SABAH'tayım.. Mutlu muyum.. Evet mutluyum.. Çünkü SABAH'la dokularımızın uyuşacağını biliyorum.. Çünkü SABAH hem genç hem de zirvede bir gazete.. Ama en önemlisi her zaman olduğu gibi sizleri mutlu edebilmek.. Allah mahcup etmesin!. Öyleyse.. İyi SABAH'lar Türkiye.. Her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan..
|