|
|
Kızımla aynı gün doğduk biz..
Hem annesini hem de babasını kaybetmiş küçük bir kız büyükannesiyle birlikte yaşıyordu ve yatak odası oturdukları evin üst katındaydı.. Bir gece yaşadıkları evde yangın çıktı ve büyükanne küçük kızı kurtarmaya çalışırken yanarak öldü.. Yangın büyük bir hızla yayıldı ve evin giriş katı bir anda alevler içinde kaldı.. Komşular itfaiyeye haber verdiler ve evin bütün giriş noktaları alevler içinde kaldığı için çaresiz bir şekilde itfaiyeyi beklemeye başladılar.. O sırada küçük kız evin üst katındaki pencerelerden birinde göründü ve çaresiz bir biçimde bağırmaya başladı.. Ancak o anda kalabalığın arasında itfaiyenin gecikeceği, çünkü başka bir yangını söndürmeye çalıştıkları haberi yayılmaya başladı.. Birdenbire elinde bir merdivenle bir adam eve doğru koşmaya başladı.. Adam merdiveni evin yan tarafına dayadı ve pencerelerden birinden içeriye girdi.. Az sonra da kucağında küçük kız pencerede göründü.. Kızı aşağıdaki kalabalığın eline teslim etti ve gecenin karanlığında kayboldu.. Kasaba halkı, bir araştırma yaptıktan sonra, küçük kızın hayatta hiçbir akrabası olmadığını anladı ve birkaç hafta sonra, onu kimin evlat edinip büyüteceğine karar vermek üzere toplandı.. Bir öğretmen, çocuğu büyütmek istediğini söyledi ve ona iyi bir eğitim verebileceğini dile getirdi.. Bir çiftçi, küçük kızı evlat edinmek istediğini, çünkü çiftlik yaşamının çocuk için sağlıklı olacağını söyledi.. Diğerleri de, çocuğun kendileriyle yaşaması için değişik gerekçeler dile getirdiler.. Sonunda kasabanın en zengin adamı ayağa kalktı ve, "Bu çocuğa sizin sağladıklarınızın tümünü, üstelik para ve paranın alabileceği her şeyi sağlarım" dedi.. Bu sırada çocuk, başı önünde sessiz bir şekilde oturuyor ve konuşulanları dinliyordu.. Toplantıyı yöneten adam, "söz almak isteyen başka biri var mı" diye sordu kalabalığa.. Salonun arkalarından bir yerden bir adam çıktı.. Sanki acı çekiyordu.. Yavaş yavaş yürüyerek kalabalığın önüne geldi.. Sonra çocuğun önünde durdu.. Ve ona ellerini uzattı.. Ellerinde ve kollarında yara izleri vardı.. Çocuk o anda bağırmaya başladı.. "İşte beni kurtaran adam!." Oturduğu sandalyeden yere atladı ve adamın boynuna sarıldı, aynı o gece kendisini kurtarırken sarıldığı gibi.. Yüzünü onun göğsüne gömdü ve birkaç kez hıçkırdı.. Sonra da yüzünü kaldırıp adamın yüzüne baktı: "Baba". Bu öykü bir Erich Fromm öyküsü.. Benimle ilgisi yok.. Ama nedense.. Onu yazmak geldi içimden.. Bugün Ayşe Nazlı'nın doğum günü.. 4 yaşına giriyor.. Nüfus cüzdanında doğum günü 22 Temmuz yazıyor.. Oysa ben biliyorum ki o 21 Temmuz'da doğdu.. Benim doğduğum günde.. Onu bana veren Allah, 41 yıl arayla aynı gün dünyaya getirtti bizi.. Hoş geldin kızım.. Doğum günün kutlu olsun..
|