* Özelleştirmede yaşanan aksaklıktan en fazla etkilenen de Zorlu Grubu oldu, değil mi? Bu hükümet döneminde ve öncesinde de özelleştirme tarihine bakarsanız, içeriye giren doğrudan yabancı yatırımların tutarı çok düşük kalmıştır. Geçtiğimiz yıl, bu rakam 330 milyon dolar civarındaydı sanırım... Diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında tablo kendiliğinden ortaya çıkar. Kuşkusuz, varlıklarımız çok ucuza satmak da çok ters bir şey. Şimdi ülkenin risk primi yüksek. Yabancılar da gelip, talip oldukları bir kurumu, defter değerinin çok az üzerinde bir fiyata almak istiyor. Şimdi böyle bir durumda, bir şirketi de yabancıya ucuza vermek de bizim ülke çıkarlarımızla örtüşmez. Nüfusun yüzde 1.5 arttığı, resmi rakamlara göre işsizliğin yüzde 12.5'u bulduğu Türkiye'ye, gelip milyar dolarlık yatırım yapan yabancıları nereye oturtacağımızı şaşırmamız lazım. Ancak bu sadece yabancı yatırımcı olduğu için değil Türkler için de geçerli olmalı.. Neden Türk yatırımcılar yurtdışında yatırım yapmaya başladı. Doğru Avrupa'da gelir ve kurumlar vergisi bizdekinin üçte ikisi.. Türkiye ise yabancı sermaye ile barışıp, hala istediği frekansı yakalayamadı.
* Peki ülkenin kurtuluşu nerede, yabancı sermayede mi? Kurtuluş, yabancı sermayede. Aslında daha çok özelleştirmede... Çünkü bütün dünyada özelleştirme ekonomileri geliştirip büyütmüş. Özelleştirmeden hiç bir zaman tek başına yabancıyı kastetmiyorum. Evet özelleştirme yabancıya kapılar açacaktır. Buyursunlar, gelsinler. Bugün Alman veya Fransız bankası birbirini almaya kalktığında düzenleyiciler, bazı şartlar koyabiliyor. Buna bir engel yok. Buna kapalı olma şansınız yok. 'Kapalı olacağız' dediğinizde o farklı bir rejim olur zaten...