Yabancılardan birçok ortaklık teklifi aldıklarını belirten Denizbank Genel Müdürü Ateş, "Avrupa'da birleşmeler doygunluğa ulaştı. Şimdi sırada Türkiye var" dedi.
Deniz Finansal Hizmetler Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş "Türkiye'nin kurtuluşunun özelleştirme ve yabancı sermayede olduğunu söyledi "Türkiye'nin mevcut borç yükünün altından her yıl yüzde 6.5 faiz dışı fazla vererek kurtulması mümkün değil" diyen Ateş, yabancı sermayenin ülkeye girişi konusunda bürokratik engellerin devam ettiğini bu yüzden bırakın yabancı sermaye girişini Türk işadamlarının da dışarıya yöneldiğini söyledi. Peş peşe üç yıl yaşanan ekonomik büyümenin ülkede önemli yaraları da sardığını Hakan Ateş, Sabah Gazetesi'nin sorularını cevapladı.
* Türk bankacılık sektörü büyük krizler atlatarak bugünlere geldi.. Bugün ne durumdayız? Dünyada düşük faiz düşük enflasyon ortamı yaşanıyor. Bu sonsuza kadar böyle gitmeyecek. Çin dünyaya güzel günler yaşattı. İmalat sanayi hammadeleri ciddi fiyat artışı oldu. Bu ticari malların değeri hızlı arttı. Gerek Euro gerekse dolar hep düşük kaldı. Bu da Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere faydalı oldu. Bizde tek parti iktidarı ile siyasi istikrar sağlandı. AB'ye girme sürecindeki yapısal reformlar gerekse ekonomide şaşırtıcı bir hızla yaşanan iyileşme, Meclis'ten çıkarılan büyük reform yasaları hayata geçirildi. Vergi ve sosyal güvenlik reformları alanında ise çok önemli adımlar ne yazık ki atılamadı. Ancak pek çok alanda olumlu adımlar atıldı. Ve peş peşe üçüncü büyüme yılını yaşıyoruz. Bunun olumlu esintileri 2005'e doğru da gidecektir. Bu olumlu gelişme, bankacılık sektörüne aynen yansıyor.
REFORMLAR BİTMEDİ *Her şey çözüldü mü yani.. Hiç sorunumuz kalmadı mı? Kuşkusuz sorunların büyük kısmı duruyor. Bu iyimser gidişattan rehavete kapılmamak gerekir. Daha özelleştirmede adım atamadık. Yapısal reformlar sonuçlarını vermedi. Vergi ve sosyal güvenlik önümüzde duran iki mali sorun. Çünkü mali olmayan eğitim ve sağlık var.
* Denizbank'ın kapısını bugüne kadar, evlilik için çalan yabancı oldu mu? Böyle bir yabancı müşteri ortaklık için gelirse, yaklaşımınız ne olur? Yerli sermayeli özel bankalara baktığımızda, İş Bankası, Akbank, Garanti, YKB, Finansbank ve ardından Dışbank ile biz geliriz. Haziran sonu itibariyle, 4.7 milyar dolarlık aktif büyüklüğüne 421 milyon dolar öz varlığa ulaştık... Yabancı ortak konusuna gelince.. Yabancı ortaklığa varız. Bu kasabaya gelen her ilgili kişi bizim kapımızı çalmadan geçemez. Özellikle kıta Avrupa'sında Akdeniz'e kıyısı olan Yunanistan dahil bütün ülkelerden bizimle ortaklık kurmak için pek çok grup çaldı. Avrupa'da Yunanistan dahil, birleşmeler belli bir doygunluğa ulaştı. Sıradaki kapı hangisi dersiniz. Tabii ki Türkiye. Önümüzdeki dönemde, Denizbank dahil Türk bankalarının kapısını çalan uluslararası bankaların sayısını artacağını söyleyebiliriz. Amacımız ilk etapta halka açılmak. Halka açılmayı sonbaharda gerçekleştirmeyi düşünüyoruz.
* Ekonomide peş peşe yaşanan büyümeye ve tek haneye inen enflasyona rağmen, faizlerin yüksek seyretmesine ne diyorsunuz? Evet reel faiz, yüzde 12-13 civarında, enflasyondan bile yüksek.. Zaten sorun o... Bu kadar yüksek faizi bırakın, bunun yarısı bile ne Rusya ne Brezilya'da var. Faizler oralarda enflasyonun üçte ikisi ile yarısı kadardır. Ülkemizin genel bir risk primi olduğunu kabul etmek gerekir. Türkiye, dışarıdan bakıldığında çok girişimci, çok dinamik gözüküyor. Ancak biz içerde birbirimize çelme takmaktan dışarıya bakamıyoruz.