kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Sol siyasetin dünyalılık problemi

Bu yüzyılda insanların siyasetle ilişkisinde köklü değişiklikler olacağı öngörülebilir. Daha dinamik ve daha katılımcı bir siyaset için yeni kurumlar ve yeni araçlarla tanışmaya hazır olmalıyız.
Bunlar ne olursa olsun, esas olarak siyasi algılar ve siyasi zihniyet düzeyinde köklü değişiklikler olacak.
"Siyasetin misyonu nedir?", sorusunun daha çok öne çıkacağını beklemeliyiz.
Artık siyasetin misyonunun "iyi yaşam" olduğu konusunda yaygın bir uzlaşma var.
Siyaset her şeyden önce insanların yaşamını iyileştirmekle görevlidir.

Bu sadece refah üretmek ya da zenginliğe indirgenmiş bir misyon değildir.
Değer üretmek başta olmak üzere, kültür, refah ve kaliteli bir çevre üretmek bütünlük içinde anlaşılmalıdır.
Katı ideolojilerin propagandasını yapmaya indirgenmiş bir siyaset devri geride kalacaktır.
Bunu geride bırakmak adına değerden ve fikirden kopmuş, sadece refah üretmeye ayarlanmış bir siyasi savrulma da yaşanmamalıdır. Hepsi bir bütündür.
Öte yandan, "siyasetin vizyonu nedir?", sorusu da köklü bir cevaba kavuşmuş gözükmektedir.
Kesinkes "özgürlük"...
Evet, siyaset insanoğlunun özgürlük üretme aracıdır.
Değerler ve kurumlar düzeyinde özgürlüğe öncülük edecektir siyaset.
Yerli değerleri yıkan ya da evrensel değerlere sırt dönen yaklaşımlar, özgürlükçü olmadığı için reddedilecektir.
Insanın benimsediği en yüksek ve en asil değer olan özgürlük, tüm değerlerin şemsiyesidir.
O yüzden "örgütlerin örgütü" olan devlet ve "en yüksek beşeri faaliyet" olan siyaset, özgürlüğün misyonerleridir.
Özgürlüğü üretmek ve geliştirmek, siyasetin hem zeminidir, hem de amacıdır...
Önümüzdeki yüzyılda siyasetin böyle bir değerler dünyası içinde akacağı açıktır.
Savaşlar, baskılar, çıkarlar ve bunlara bağlı dezenformasyonlar bunu engelleyemeyecektir.
Her zaman olduğu gibi "siyasi özgürlük" talebi kazanacaktır...

***


Önümüzde böylesine büyük bir okyanus varken, iyi siyaset manzaraları çıkmıyor bazen Türkiye'den.
Son CHP kurultayı maalesef bunun örneği oldu.
Sol adına siyaset yaptığını söyleyen bir partinin, kurultay görüntüleri, sadece o parti adına değil, tüm siyaset alanı adına negetif bir etki yarattı.
Sol siyaset dünyada daha çok özgürlükle buluşurken, tartışmaya kapalı parti kurultayları, dünyanın neresine düşüldüğünü göstermesi bakımından üzücü.
Burada CHP yönetimini de aşan bir şey var. Bu yönetime karşı çıkanların duruşlarını da bu köşede irdelediğimiz için, sadece yönetim meselesi değil, sol siyasetin genel açmazları olarak bakıyoruz konuya. Hatta sadece sol siyaseti değil, tüm siyasi alanı ilgilendiren sonuçlar doğuruyor bu manzaralar.
Çünkü esas olan, tüm siyasi alanı genişletmek ve kalitesini yükseltmektir.
Değişime direnmek, siyaseti özgürlük vizyonuyla buluşturamamak ve bazı katı yaklaşımları aşamamak, sol siyaseti dünyadan kopardığı gibi, ülke siyasetinin toplam kalitesine de olumsuz etki yapmaktadır.
Sol siyasetin lider ya da kadro problemi gibi algıladığı şey esasında "dünyalılık" problemidir.
Dünyalılık, kendi yerli değerleri ile evrensel değerler arasında uyum üretilerek kurulan bir şeydir. Evrensel açılımlardan uzak bir yerlilik ya da yerli derinlikten kopuk bir evrenselcilik, apolitiktir; dünyalılık değildir.
Sol, dünyalılık problemini aşamadığı müddetçe o kötü kurultay manzaralarının çoğalması kaçınılmazdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hangi Avrupa?   / 23-07-2004
 Hep aynı hastalık   / 09-07-2004
 Grinin yüzleri...   / 07-07-2004
 Sol siyasetin dünyalılık problemi   / 05-07-2004
 Değişimci istikrar   / 02-07-2004
 Bir güvenlik stratejisi olarak laik değerler   / 30-06-2004
 Güvenliğin maliyeti   / 28-06-2004
 İlk adım güvenlik felsefesi olmalıdır   / 25-06-2004
 NATO: Açılımlar ve açmazlar   / 23-06-2004
 AB ve İKÖ coğrafyası...   / 18-06-2004
ERDAL ŞAFAK
Bir lidere veda yazısı
Son dakikada kendine ve değerli...
AHMET HAKAN COŞKUN
Tren ve ideoloji
AK Parti hükümetinin bu zamana kadar...
MEHMET BARLAS
"Ölüm" olabilir ama "istifa" olamaz şeyler mi?
Refik...
ÖMER ÇELİK
Büyük acıya karşı insanlık borcu...
Acımız gerçekten...
REHA MUHTAR
35 yaş ve kadın..
Cahit Sıtkı, "Yaş 35.. Yolun...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Yağmurdereli'yi hatırlamak
Şu gelip geçen günler bir kez...
REFİK DURBAŞ
Üniversite değil, fabrika...
SABAH Posta Kutusu'nda...
SAVAŞ AY
Kimi kanlı kimi imanlı kulvarlar
Çin ve Japon halk...
HINCAL ULUÇ
Sevginin ve değerin ölçüsü...
Üniversite yıllarımız..
Dere geçerken at değişmez
Dere geçerken at değişmez
Yöneticiler, Hagi'nin gönderilmesinden yana. Ama Canaydın, kulübün...
Hagi sağlam basıyor !: 2-0
Hagi sağlam basıyor !: 2-0
Ergun Gürsoy ile bağları kopma noktasına gelen ve istenmeyen adam...
Avrupa'dan 'insani değer' uyarısı geldi
Tren kazasının, Avrupa medyasında gün boyu "İhmal nedeniyle...
Bülent Ecevit 50 yıl sonra çekiliyor
Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım, 50 yıllık aktif siyasi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.