| |
|
|
İşte Galatasaray!..
"Lucescu'nun işine son verilince ben de kenara çekilip bekledim.. Bekledim ki, birlikte oynadığım, kaptanlığını yaptığım Fatih Terim beni arar. Aramadı.. Şampiyonluk primi dahil alacaklarım vardı. Sözünü bile etmedim. Bir teklifle Avustralya'ya gittim.. Galatasaray yeniden yapılanırken, dönmeyi düşündüm. Ama Taffarel ile anlaşılınca caydım.. Sonra duydum ki Taffarel eski alacaklarını tahsil edemeyince, kaldığı iki ay boyunca para da alamayınca, çekip gitmiş.. O zaman Ergun Gürsoy'u aradım" diye anlattı, Galatasaray'ın en büyük kalecilerinden Yasin Özdenak.. "Hem kaleci antrenörlüğü yaparım.. Hem de bir kaleci okulu açar, öğrenci yetiştirir, kulübe de para kazandırırız" teklifini yapıyor.. Gürsoy "Ben seni ararım" diyor.. Ama aramıyor.. Yasin arıyor sonunda yeniden, "Ne oldu" diye.. "Biz Nezihi'yi atadık bu göreve" diyor, Gürsoy.. Nezihi'yi biraz zor hatırlayacaksınız.. Hayrettin'in yedeği idi.. Size olayı yorumsuz anlattım, Galatasaray'ın nasıl yönetildiğine yakın, canlı ve sıcak bir örnek olarak.. Başka söze hacet olduğunu sanmıyorum..
|