| |
|
|
Türk Hava Yolları nereye konuyor?..
Erman Yerdelen "İki kurum vardır, üstünde titrememiz gereken" dedi.. "Çünkü bu iki kurumun üzerinde güneş batmaz.." Baktım.. "Bunlar dünyaya yayılmışlardır" dedi.. "Doğudakinde güneş batarken, batıdakinde doğar.. Birincisi Dışişleri Bakanlığıdır. İkincisi Türk Hava Yolları.." Bu konuşma aylar önce yapılmıştı. AKP iktidarı ile birlikte THY Yönetimi de değişmiş ve yeni yönetim şirketin tüm üst düzey kadrolarını yenilemişti.. Bir zamanlar Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Erman Yerdelen'i bu değişiklikler endişelendirmişti.. "Hadi idari kadrolara adamlarınızı koydunuz.. Ama operasyonu, yani harekatı yöneten kadroları 'Benden.. Benden değil' diye yorumlayamaz ve değiştiremezsiniz. Operasyon uzmanlık isteyen alandır. Buralarda aksama başladı mı, şirkete çok pahalıya mal olacak düşüşler başlar.." dedi.. Anlattı.. "Biz geldiğimizde operasyona yönelik kadrolarda kimseye dokunmadık. Hatta bir arkadaşımız vardı, ismi lazım değil.. Alkolikti.. Aradık.. Onun işini yapacak hazır adam yok. Ona bile dokunmadık. Yakın kontrola alıp yerinde bıraktık.." Erman Yerdelen'in korktuğu başımıza geliyor mu?.. Bu soruya "Evet" dememek için kendimi çok zorluyorum.. Çünkü THY, ülkemizin göz bebeği bir kurum.. Ve öyle bir düzeye gelmişti ki.. Bu sütunun okurları hatırlar.. Kaç kez "Dünyanın en iyisi.. Ben başka uçakla uçmam" dedim. Başka uçakla uçarken başıma gelenleri her fırsatta anlatarak.. Ama şimdi bakıyorum.. Gazetelerde THY haberi olmadan geçen gün nerdeyse yok.. Hepsi de kötü haberler.. Yerde, havada yolcu şikayetleri tavana vuruyor. Yolcu personel gerilimi, uçağın içinde pilotla fiili kavgaya kadar vardı. Yer görevlileri işleri düzenleyemez hale geldiler. Dünyanın en iyi servisini yapan hostesler yeniden yolcuyu dövmeye, ikramı kafaya atmaya başladılar. Aksaklık, arızanın bini bir para.. Kalktıktan sonra arıza nedeni ile geri dönmek, vukuat-ı adiye haline döndü. Bir günde üç uçağın geri döndüğü oldu. Gecikme, uçuş iptali gırla.. RJ olayları hepsinin üzerine tuz biber ekti. Tam da yaz sezonu başlarken kısa mesafeli 12 RJ uçağı, "Paslanma" sebebi ile uçuştan çekildi.. Ortalık birbirine girince, daha önce çürük olduğu açıklanan uçakların yarısı yeniden sefere kondu. Bu defa "Ben de bu uçaklara binmem" diye çok haklı itiraz eden köşe yazarları çıktı.. Sordum.. Bir THY'ci anlattı.. Uçakların yakıt depolarında paslanmaya sebeb olan bir bakteri ürermiş. Belli aralıklarla deponun boşaltılıp bu bakterilerin temizlenmesi gerekirmiş. Bu iş yapılmayınca tatsız durum ortaya çıkmış. RJ'ler uçuştan çekilince, Airbus ve Boeing şirketleri de heyecanlanmış hatta.. "Siz bu temizleme işini periyodunda yapmıyorsanız bizim uçaklarımız da tehlikededir" diye Türkiye'ye adamlarını göndermişler ki, "Ne oluyor" baksın.. Bunların hepsi çok tatsız haber.. Bir de, üstüne bilmem kaç trilyonluk zararı ekleyin.. Türk Hava Yolları'nda hızla çok önemli adımlar atılması, önlemler alınması gerek. Havacılık üzerinde toz istemeyen bir iş.. Karalar bir düştü mü, kaldırmanız seneler alır.. Türk Hava Yolları'nın en üst düzeye gelmesi yıllar almıştı. İtina edilmesi, durumun hızla düzeltilmesi gerek.. Bu uçaklar, üzerlerinde güneş batmadan Türk Bayrağı taşıyorlar, dünyanın dört bir yanına.. Bu ülkenin gururu idiler.. Öyle kalmalılar!.. Medya.. Meclis.. İlgili bakanlar.. Hatta Bakanlar Kurulu.. En önemlisi THY Yönetimi konu üzerinde çok ciddi durmak zorunda.. THY hepimizin.. O zaman hepimiz sorumluluğumuzu bilmek ve üzerimize düşeni yapmak zorundayız..
|