| |
|
|
Kıyak yok!..
Yüksel Aytuğ kardeşim, bu gazetenin en çok okunan yeri olduğuna inandığım televizyon sayfalarında Avrupa Şampiyonası yorumcularını eleştirmiş. Yalçın Çetin gibi çağdışı bir radyo anlatımcısını en iyi spiker seçmesini anlamam mümkün değil.. Televizyon sunucusu herkesin gördüğünü anlatmaz. Televizyon sunucusu bağıra çağıra maçın ve tribün seslerinin önüne çıkmaz. Televizyon sunucusu nefes almaksızın, ara vermeksizin konuşmaz. Yalçın'ın her yaptığı ters.. Üstelik Fransa-Yunanistan maçında gösterdi ki Yalçın gördüğü değil, kafasında kurduğu maçı anlatıyor. Eline mikrofon verilmemesi gereken birini "En iyi" ilan etmek, benim televizyon sayfama yakışmadı. Yüksel, yorumcuları değerlendirirken de büyük sıkıntıya düşmüş, bizim guruptan olanlara kıyak yapmak gereği duymuş gibi geldi bana.. Eleştirmenlikte kıyak yoktur. Yanlış yapabilirsin, ama kıyak yapamazsın. Okur yanlışı affeder, ama kıyak yaptığını hissetti mi çok şey kaybedersin. Eleştirmen asıl kendisine dönük eleştirilerde acımasız olmalı.. Yapamıyorsan kolayı var. O konuya hiç dokunmazsın.. Övdüğün yorumcuların ikisi de felaketti.. (Bu arada, dün yorumcuları ele alırken "Cem Yılmaz Mukallidi" demiştim. Mukallid sözcüğünü bilmeyen genç bir arkadaşım (Editörüm Fikret izne çıktı da) "Olsa olsa" demiş içinden herhalde. "Cem Yılmaz Muadili" yapmış.. Cem Yılmaz Taklitçisi, olmuş Cem Yılmaz Eşiti.. Ben bu payeyi vermedim kimseye.. Veremem de.. Cem dünyada tek çünkü..)
|