| |
|
|
Sevgi'nin Günlüğü
Kadınlar ne istediğini bilmez!!!
Hiç de beklemediğiniz bir anda tam da ihtiyacınız olan şey karşınıza çıktı mı? Valla benim çıktı. Bu NATO Bayramı muhabbeti şu gencecik ömrümde çığır açtı ya da açacak. Civ civ çıkacak kuş çıkacak kıvamındayım yani.. Millet Bodrum senin Çeşme benim İstanbul'dan sıvıştı, ay inanır mısınız on beş senedir Bodrum'a gitmeyen bir arkadaşım çoluğu çocuğu torladı topladı uzadı. Nişantaşı tam in cin çift kale durumundaydı. Hal böyleyken sükunet gelir. Sevgi'ye göre sükunet düşünme, düşünme kaşınma demektir. Benim gözlerimi devirip devirip uzaklara dalmam hayra alamet değildir. Çünkü adam gibi düşünmeyi bilmem, bileni de pek görmüş değilim. İlla bir olumsuzluk bulacağım, illa fitne fücurluk katacağım. Aşağısı kurtarmaz. İşte o anda elime Berenice Kanner'ın "Kadınlar Ne İster" kitabı düştü. Buradan küçük dağları yaratmış karşı cinse sesleniyorum, sıkı bir toprak kayması var uyandırayım!! Şunu dinleyin, yazara göre kadınlar ne istermiş; Kontrol Uyum ve aşk yani ilişki Eğlence/ zevk Saygı Büyüklük, anlam, ruhanilik Yeterlilik. Bak sen şu deli kadınlara! Benim yirmi dört yaşımda çaktığım şudur; Kontrollüysen baştan 1-0 yeniksindir, öyle kolay kolay adam bulamazsın. Ne o öyle kontrol filan. Aşk ve uyum Britney Spears'in bakire olması kadar saçma. Eğlence desen tabii isteriz de ancak kız arkadaşlarımızla... Saygı!! Hımmm... Saygı görmek için ya yeni doğum yapmış, ya çok para kazanmış, ya da boynuzlansan bile ailene sahip çıkmış olacaksın.(öhhh) Kendini geliştirme kitaplarının ve çiçeklerin yüzde altmışını, kutlama kartlarının yüzde doksanını kadınların aldığını düşünürsek.. Büyüklük, anlam ve ruhanilik de kendi aramızda halleşeceğimiz bir konu. Yeterlilik mi? Siz hiç elindekiyle tatmin olmuş, kendinden yüzde yüz memnun kadın gördünüz mü? Geçen gün patronum Hıncal Uluç dann diye "Kızım sen ne istediğini biliyorsan ben de Hıncal Uluç değilim" dedi. Düşünmemek, beyinsiz olmak, çıtayı yükseltmemek, çenemi kapatıp oturmak istiyorum. Yoksa Bakırköy yolları taştan... Daha sonra Hıncal'ın evinden bir cd yürüttüm. Osman Çarmıklı yollamış... Kartta "Bir baba size ihanet etmeyecek tek erkektir" yazıyor. Boğaziçi Mehtapları'nda Sultan Portreleri'ni cd çalarıma koyuyorum. Bir güzel lavanta yağımı, tütsülerimi yakıp muhteşem Emre Aracı ve Prag Oda Orkestrası'nı dinliyorum... Babamı düşünüyorum, sahi ya dünyanın en kötü şeyini bile yapsam yine de o beni terk etmeyecek tek erkek. Hıncalım kızmasın ama ben en azından küçük bir isteğimi biliyorum. Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var demek yerine, Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum demek istiyorum. Onlarca kitap, film ne derse desin, kadınlar en çok sevilmek ve düşünülmek isterler. Yani birileri de taksın bizi kafaya canım aaa. Ha tabii bu arada çok da üzerimize düşmesinler sıkılırız ama çok da uzak durursa başkasına kaçarız. Ha bir de baskıdan daralırız ama kıskanmayan erkek de erkek mi canım!! Amaaannn şu anda taklaya geldik de ondan ilgi alaka nağmeleri sayıklıyoruz. Yoksa bugün hele bir geçsin yarını düşünürüz...
e-mail:sevgunluk@yahoo.com
|