Akıntıya kapılmamak için yeni yol haritası çizelim
AB müzakereleri öncesi sıkı bir ön hazırlığa ihtiyaç duyulduğunu belirten TÜSİAD Başkanı Sabancı, "Nereye gittiğini bilmeyen bir ülke müzakerelerde çok kolay kaybolup gider" dedi.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden (AB) müzakere tarihi almasına birkaç adım kala iş dünyası, hükümetten yeni yol haritası istedi. Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ömer Sabancı, "Nereye gideceğini bilmeyen bir ülkenin müzakerelerde akıntıya kapılıp gitmesi çok kolay olur" uyarısında bulundu. TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan Sabancı, Türkiye'nin dünya rekabet gücü sıralamasında git gide geride kaldığını belirterek şöyle devam etti: "Son beş yılda 39. sıradan 46. sıraya düştük. Şimdi nereye gidiyoruz sorusunu sormanın tam zamanı. Zira bugün tamamlanmamış da olsa istikrar konusunda adımlar attık. Artık bu yolun nereye gideceğine karar vermemiz gerekiyor. Yarın çok çabuk bugün olacak ve yarını inşa etmeyen bugünü elinden kaçırır." Sabancı, YİK toplatısında şu konuların altını çizdi:
BAŞARI SÜRMELİ * Hükümet bugüne kadar bir dizi başarının altına imza attı. Şimdi yol bir tepe üstüne ulaştı. Etrafımızı nisbeten daha iyi görebiliyoruz. Artık bu yolun ne yöne doğru ilerleyeceğine karar vermek gerekiyor. Hükümet artık kısa vadeli sorunlarla uğraşmanın yanı sıra, ülkenin orta ve uzun vadeli geleceğini hazırlama yönündeki çalışmalara ağırlık vermeli.
* AB ile müzakere öncesinde yoğun bir ön hazırlığa ihtiyaç var. Stratejik tercihleri ve kalkınma perspektifi olmayan bir ülkenin müzakerelerde akıntıya kapılıp gitmesi kaçınılmaz olur. Yıllık yüzde 5 büyüme ve yüzde 2.5 istihdam artışı sağlayacak 10 yıllık büyüme perspektifi gerekiyor.
* Biz yirmi yıl önce değişen dünya koşullarına uyum sağlamak için bir atılım yaptık, kapalı ekonomiye son verdik ve dünyaya açıldık. Ama dünya çok hızlı değişti. İnsanların ihtiyaçları, talepleri, refahın, mutluluğun tarifi değişti. Şimdi mevcut ortama uydurabilmek için yeni bir hamleye ihtiyaç var. Gerçek şu ki, özellikle 80'li yılların sonlarından bu yana somut bir büyüme stratejisi uygulanmadı.
IMF İLE DEVAM ŞART * IMF programının disiplinine sıkı sıkıya uyulmasını ısrarla savunduk. Yine bu yüzden IMF ile ilişkimizin 2005 ve sonrasında da sürdürülmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu ilişkinin disiplin sağlayıcı gücüne inanıyoruz.