| |
Çocuğunuz sizden kaç yıl önde?
Sadece teknolojiye olan ilgilerini, yeteneklerini kastetmiyorum.. Dünyayı hızlı algılama, tanıma, uyum sağlama becerilerinden de söz ediyorum.. Şöyle bir düşünün.. Çocuğunuzla aranızda kaç yıl var? Sizinle babanız arasında kaç yıl vardı? Yaşı 40'ın üzerinde olanlar, 'babamla aramda çok fazla fark yoktu' diyecektir.. Radyo dinleyerek geçen akşamlar, mahalle arasında, toprak sokaklarda top koşturmalar.. Topaç, misket, birkaç plastik oyuncak; hepsi bu.. Şimdi bakıyorum, ne saklambaç oynayan var, ne seksek.. Bilgisayar, sokak oyunlarının yerini aldı.. Söylemleri bile çok farklı.. Çünkü dünya onlara çok yakın.. Onlar dünyanın içinde.. Türkiye'de yaşıyorlar ama sanki İngiltere'deler, Amerika'dalar.. Basketbola meraklı olanlar Amerikalı oyuncuları ezbere sayıyor.. Takımları tek tek anlatıyor.. NBA artık evlerinin içinde.. O yaşlardayken NBA dediklerinde 'O ne?' derdik.. Gerçi NBA'den konuşan kimse olmazdı ya.. Dün Avrupa Şampiyonası başladı.. Bırakın gençleri, 9-10 yaşındaki çocuklar bile futbolcuları tanıyor, takımlarını biliyor.. Türkiye olimpiyatlarla 1972 yılında, dünya futbol şampiyonası ile 1974 yılında tanıştı.. TRT olimpiyatları evimize getirdi de atletizmi, yüzmeyi, biniciliği gördük, öğrendik.. Geçenlerde bir arkadaşım anlattı.. Pazar sabahı deniz kenarına kahvaltı yapmaya gitmişler.. Bakmış, 12 yaşındaki oğlu birileriyle mesajlaşıyor.. 'Kim o' diye sormuş.. Oğlu 'İsmini bilmiyorum' diye yanıtlamış; 'Bluetooth'uma düştü, sohbet ediyoruz.' Terminolojiye bakın: Bluetooth'uma düştü.. Şimdiki çocukların ortak bir özelliği daha var.. Yaşı 6-7-8 olanların.. Sanki hepsi büyümüş de küçülmüş.. Öyle laflar söylüyorlar ki, cevap vermek için 15 dakika düşünmek gerekir.. 7 yaşındaki oğlum oyuncak istedi.. 'Oğlum' dedim, 'Bak ikinci sınıfa geçiyorsun, daha ne oyuncağı?' 'Baba' dedi, 'Ben daha çocuğum. Zihnimin gelişmesi için hayal kurmam, hayalimde oyunlar yaratmam lazım. Bunun için de oyuncak gerekir.' Dondum kaldım.. Sanki oğlumla değil, psikologla konuşuyorum.. Herhalde televizyonun etkisi diyorum.. Her dizi, her belgesel, her film onlara bir şeyler öğretiyor, onları alıp başka dünyalara götürüyor.. Artık Afrika'yı da, Antarktika'yı da avuçlarının içi gibi biliyorlar.. Bu yüzden çocuklarla aramızdaki fark giderek açılıyor.. 60'lı, 70'li yıllarda böyle miydi? Kuşkusuz şimdiki çocuklar çok şanslı.. Şanslılar ama işleri kolay değil.. Hayata tutunmaları, kendilerine kulvar açmaları bizden daha zor olacak.. Neden mi? Bugün sınav var.. Fen, Anadolu ve bazı meslek liselerine girmek için 685 bin çocuk ter dökecek.. Yarışın büyüklüğüne, zorluğuna bakın.. Kazanamayanlar belki çok da üzülmeyecek.. Çünkü onlar dünyayla entegre olduklarını, her şeyin okul demek olmadığını bizden daha iyi biliyorlar..
|