| |
Gelecek demekle demokrasi gelmiyor
Irak'ta bundan sonra ne olacağı, BM Güvenlik Konseyi kararı ile resmiyet kazandı.. Aslında Konsey, ABD'nin öngördüğü takvimi onayladı.. 30 Haziran'da yetki ve sorumluluklar 'Geçici Irak Hükümeti'ne devredilecek.. ABD askerleri Geçici Irak Hükümeti'nin isteğiyle bir süre daha güvenliği sağlayacak.. O sürenin ne kadar olacağı ise belli değil.. Gelecek yıl sonunda yapılacak seçimlerle de Irak'ın 'demokratik' bir ülkeye dönmesi planlanıyor.. Tabii ABD planlarının içinde NATO'nun etkin bir şekilde devreye girerek Irak ordusunu eğitmesi de var.. Peki Irak bu kadar kısa sürede demokrasiye geçebilir mi? Veya soruyu şöyle soralım: Ekonomik gelişme ve modernleşmesini tamamlayamayan ülkeler demokratikleşebilir mi? Biraz zor gürünüyor.. Çünkü pek de örneği yok.. Sağa sola bakmadan kendimizden örnek verelim.. Cumhuriyet 1923 yılında kuruldu ama demokratik hayat 1950 yılında başladı.. Yani ekonomik gelişme ve modernleşme süreci 27 yıl sürdü.. Bir dizi reformlar yapıldı.. İnsanlar tebaa olmaktan vatandaş olmaya geçti.. Vatandaşlık bilinci yerleştirildi.. Yasalar yeniden yazıldı.. Bütün bu gelişmelerden sonra biraz da İkinci Dünya Savaşı sonrası esen rüzgarın da etkisiyle demokratik yaşam başladı.. İkinci Dünya Savaşı olmasaydı, ekonomik gelişme ve modernleşme süreci belki biraz daha fazla yaşanırdı.. 27 yıllık bir beklemeden sonra çok partili sisteme geçildi ama yine de dört kez 'balans ayarı' yapıldı.. Doğruydu, yanlıştı, gerekliydi, gereksizdi; o ayrı bir tartışma konusu.. Büyük manzaraya bakarsak, on yılda bir demokratik yaşama dışardan müdahale edildiğini görüyoruz.. Türkiye, aradan 54 yıl geçmesine rağmen hala demokratikleşme sürecini tamamlayamadı.. Hala eksiklerini kapatmakla uğraşıyor.. Irak'a Türkiye perspektifinden bakarsak, ABD'nin 'demokratikleşme' planının büyük bir düş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.. Sadece Irak için değil, Büyük Ortadoğu Projesi'ne de şimdilik aynı gözle bakabiliriz.. Çünkü bir toplumun demokratik sistemle yönetilmesi için, öncelikle o toplumun modernleşmesi şart.. Aksi halde olmuyor.. Ortaçağ'dan kalan gelenekler hüküm sürdükçe.. Etnik ve dinsel bağlar vatandaşlık bağından daha etkili olduğu sürece, demokratik bir sistemin yürütülmesi çok zor.. Çünkü aktörler, oyunu demokrasinin kurallarıyla değil, aşiretlerinin, dinsel kimliklerinin onlara biçtiği kimlikle oynamaya kalkıyorlar.. Davranış biçimlerini de buna göre belirliyorlar.. Diyelim ki bütün olumsuz koşullara rağmen ABD, o topraklarda yaşayan insanları sandığa götürdü.. Seçim yaptırdı.. Kalıcı bir hükümet kurdurdu.. Irak demokratikleşme sürecini tamamlamıştır diyebilir miyiz? Hayır.. Şii kimliği, Arap kimliği, Kürt kimliği, Sünni kimliği Irak kimli- ğinin önünde olduğu sürece demokratik bir Irak'tan söz etmek mümkün değil.. Ortadoğu önce modernleşecek, ekonomik gelişmesini tamamlayacak.. Petrol zenginliklerinden halk da pay alacak.. Ondan sonra yavaş yavaş demokrasi kültürü oturmaya başlayacak.. Bunun için de en az 25-30 yıla ihtiyaç var..
|