| |
|
|
SABAH eleman arıyor
Bizim gazetenin 'Sarı Sayfalar' bölümünde çıkan ilanı gördünüz mü? Önce şöyle denmişti: "Sabah gazetesinin yazı işleri kadrosu için yetiştirilmek üzere gençler aranıyor..." Ardından da aranan nitelikler vs. sıralanmıştı. 17 yıldır basındayım. Bu deneyimden yararlanarak söz konusu ilanla ilgili fikirlerimi aşağıda bulacaksınız. (Dikkat: Bugün Sabah'ta, yarın başka gazetede çalışabilirsiniz. Söyleyeceklerim geneldir, Sabah'a ilişkin değildir.)
*ODTÜ, Boğaziçi, G.Saray, Bilkent, Sabancı, Bilgi ve Koç üniversitelerinden yeni mezun... Bunlar ülkemizin gözde üniversiteleri. İtirazım yok. Ancak bence çeşitliliği artırmak gerekir. Şöyle: 'Din', 'laiklik', 'inançlar' gibi konuların birer 'mesele' olması Cumhuriyetin mayasında var. Ve Türkiye aynı zamanda "Bu yıl Şeker Bayramı, Ramazan'ın sonuna denk geldi" (!) gibi cümleler kuranların ülkesi. Dolayısıyla neden yazı işlerinde mesela bir İlahiyat mezunu olmasın? *Tercihen master yapmış... Ben sosyoloji 'master'ı yaptım. Ama pek işime yaramadı. 17 yıl içinde basında, iyi ya da kötü ne yaptımsa, aynısını 'master'sız da yapardım. Daha önce de yazmıştım: Ben olsam adaylarda 'master' yerine en az iki 'kurs sertifikası' arardım. Ne kursu olursa olsun! Fotoğrafçılık, web tasarımı, hatta yemek. Hem şu da var: Master yapan kişinin yaşı ilerliyor, 'yoğrulması' zor oluyor. *İyi derecede yabancı dil bilen... Hemen akla İngilizce geliyor. Ben İngilizce'nin faydasını çok gördüm. Mesela o sayede internetten bol bol yararlanıyorum. Ama... Belli ki Ortadoğu daha uzun yıllar fokurdayacak. Ayrıca Rusya da toparlanıyor. İki odakla da ticari ve siyasi ilişkilerimiz var. Arapça ve Rusça bilen elemanlar almaya ne dersiniz? *İletişimi ve sosyal yönü güçlü... Ben iki açıdan da zayıfımdır. Ancak bu iki özellik bizim meslekte çok önemli. * Yaratıcı, girişken ve ekip ruhu içinde paylaşarak çalışmayı seven... Çağdaş dünyada böyle elemanlar gerekiyor. Ancak başvuracaklar şunu bilsin: Medya seri üretim yapılan sektörlere benzemez. Aynı zamanda gayet 'bireyci', hatta 'egoist' bir alandır. Niye? Çünkü üründe (gazetede, programda) kimin imzası olduğu, kimlerin hangi katkıları yaptığı bellidir. Dolayısıyla kişisel rekabet yoğundur. Ayrıca alaylı-mektepli çekişmesi vardır ki ben az çekmedim!
|