| |
|
|
'Mercedes' sürüyorum
Niçin başlıkta Mercedes 'kullanıyorum' demedim de 'sürüyorum' dedim? Gelin baştan başlayalım. Pazar günü Bağdat Caddesi'nde dolaşıyorduk. Zevcenur hanım kaldırımdan aşağıya adımını attı... Ve acı içinde kalakaldı! Gözünde şimşekler çaktı. Yağmur sularının akması için yapılan oluğa girmişti sol ayağı. Bileği fena halde burkulmuştu. Hemen bir taksi çevirdik. 'İnşallah kırılmamıştır, çatlamamış' diye dua ede ede yola koyulduk. Taksinin şoförü gaza gelmişti. "Abi istersen dörtlüleri yakayım, hızlı gidelim" dedi. "Ne yaparsan yap" deme gafletinde bulundum. Slaloma başlamaz mı! Resmen teğet geçiyor diğer araçlara. Yüreğimiz ağzımıza geldi. Beş dakika sonra "Tamam kardeşim, biz vazgeçtik, sen normal biçimde git" demek zorunda kaldık. Biraz bozuldu. Sanırım hem eğlence fırsatını kaçırdığı, hem de böyle sürerse alacağı fazla bahşişten olduğu için... Acıbadem Hastanesi'ne varınca ben yine de umduğu parayı verdim.
*** Neyse... Ortopedi uzmanı baktı. Filmler çekildi. Yırtık teşhis edildi. Sonuç: "Sıkı bir bandaj. Yarım saatlik aralarla buz presi. Üç hafta boyunca kesinlikle sol ayağın üstüne basılmayacak." Pazartesi sabahı iş başa düştü: Evi toplamak. Yemek hazırlamak vs. Ancak esas sorun başkaydı: Tek ayakla, kuşlar gibi, zıplaya zıplaya hayat mı geçer? Bir yerlerden koltuk değnekleri bulduk. Ama onlara alışmak zaman alıyor. Tekerlekli hasta sandalyesi alsan dünyanın parası. Peki ne yapmalı? Frasızca'da 'bricoleur' (brikolör) diye bir kelime vardır. Sözlük karşılığı: 'Elinden her türlü ufak tefek iş gelen, her telden çalan kişi'. Eskiden mahalle aralarında böyle ustalar vardı; tel, çıta, zamk filan kullanarak her şeyi tamir edebilirlerdi. Biz bu terimi ünlü 'yapısalcı' antropolog Levi Strauss'un kitaplarını okurken öğrenmiştik. 'İlkel' insanların doğa karşısında birer brikolör olduğunu söyler. Tahsin Yücel kelimeyi Türkçe'ye 'yaptakçı' diye çevirmişti.
*** Biz de kafayı aynen bir yaptakçı gibi çalıştırdık. Gittim en ucuzundan bir tekerlekli ofis sandalyesi aldım. Artık hastanedekiler için mi, yoksa bürolardakiler için mi kullanılıyor; bilemiyorum ama... Bunlara 'Mercedes' deniyormuş. Velhasıl evde Mercedes 'sürmeye' başladım. Yatak odasından salona, salondan çalışma odasına, oradan banyoya, sonra tekrar salona... Vitesi gazı yok ama gayet pratik. Çok işe yaradı. İnşallah radara yakalanmayız. İnsan zorda kalınca nasıl da yaratıcı oluyor! (Tabii kendi çapında...)
|