|
|
Duygusal bir etkinin somut örneği
Çoğunlukla TV reklamlarına ağırlık veren otomobil sektörü, çok daha kalıcı etki yaratan yazılı basın reklamlarında aynı başarıyı gösteremiyor. Önden, yandan, arkadan fotoğrafları çekilmiş, tuzluk gibi reklamın ortasına yatırılmış otomobillerin herhangi bir duygusal etki yaratmaları mümkün mü? Zor... İstisnalar yok mu? Tabii ki var. Hyundai'nin ticari aracı yeni H100 reklamı işte bu istisnalardan biri. Bir kere çok nitelikli bir rekabetçi tutum' izlenmiş. Bu birinci mesaja yansıyor: "Yeni H100 Kamyonet yola çıktı. Sınıfta kalanlar düşünsün!" Hemen sağ altta ise oldukça iddialı ikinci mesaj var: Sınıfının en başarılısı!"... Buraya kadar her şey çok iyi. İyi de, küçük de olsa bir risk yok mu? Var. Eğer ikinci mesaj, diğer markalarla karşılaştırıldığında müşteri aynı algıya ulaşmıyorsa, bumerang etkisi gösterir. Yani döner markanın kendisine çarpar. Zarar verir. Algılama yönetiminde en temel kurallardan biridir: Her doğruyu söylemek zorunda değilsin, ama her söylediğin doğru olmalı!.. Çünkü 'sınıfta kalacağı' iddia edilenlerin elleri armut devşirmez. Bu onaylamadan, eminiz Hyundai iki kez düşünmüştür. Yoksa gazete reklamı çok etkili... Bir de, bu reklamlarda Euro 2004 sponsorluklarını neden bu kadar küçük dile getirdiklerini anlasam... Nizamettin Nazif, "Fazla tevazu göstermeyin. Sahi zannederler" derdi...
|