| |
Ayağa sıkılan kurşun
Yavuz Mildon'u Çanakkaleliler ve bir de su ürünleri ihracatçıları dışında pek tanıyan olduğunu sanmıyoruz. Ancak Mildon bir günde Türkiye'de değilse bile Kıbrıs'ta üne kavuştu. Adada herkes onu konuşuyor. Bu hızlı şöhretin biraz can sıkıcı olmakla birlikte ilginç bir öyküsü var. Kıbrıs Türkleri referandumdan sonra dünyada oluşan sempatiden yararlanıp, uluslararası platformlarda temsil için diplomatik girişim başlattılar. Bu çerçevede Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne de başvurup, temsil hakkı istediler. Avrupa Konseyi'nin üç organından biri bu. Diğerleri Bakanlar Komitesi ve Parlamenterler Meclisi. Kongre, Kıbrıs Türkleri'nin başvurusunu genel kurulda oylatmaya karar verdi. Kongre'deki oylama Önceki gün oylattı da. Kıbrıs'a ait 3 asil ve 3 yedek üyelikten birer tanesinin Türkler'e devrini öngören oylama sırasında Rumlar temsilin ayrı değil "Kıbrıs Cumhuriyeti şemsiyesi altında" olmasını önerdi. Bazı ülkeler reddetti, çoğu da Türkiye'nin kararına göre hareket etti. Sürpriz: Türkiye'nin 12 üyesi, heyet başkanının telkiniyle çekimser kaldı. Onları yığınla ülkenin "çekimser" oyu izledi ve Kıbrıs Türkleri, "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin şemsiyesi altına" sokuluverdi. İşte heyete "çekimser kalalım" telkininde bulunan Çanakkale İl Genel Meclisi'nin ANAP'lı üyesi ve su ürünleri ihracatçısı Yavuz Mildon'du. Şimdi kıyamet kopuyor... KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, "Kendi ayağımıza kurşun sıktık, Türk heyeti bunu izah etmek zorunda" diyor. Dışişleri Bakanı Gül, "Türk Hükümeti'nin resmi talimatıyla kullanılan oy değil" diyerek yatıştırmaya çalışıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "Kabul edilemez karar, siyasi gaf. Bu gibi yanlışlar düzeltilmezse, dilim dilim Kıbrıs Türk devleti Rum'a bağışlanacak" diye söyleniyor.
Konsey'de ikinci kaza Haklı. Çünkü bu oylama tehlikeli bir kapı açtı: "Emsal oluşturma." Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi 21 Haziran'da KKTC'li parlamenterlerin temsilini karara bağlayacak. Sonra AB Parlamentosu'nda Kıbrıs'ın 6 sandalyesinden Türkler'in hakkı olan 2'sinin kaderi gündeme gelecek. Bu "emsal" o parlamentolarda da benimsenirse, Rumlar'ın Türkler'i azınlık statüsüne doğru itme planlarına ortam hazırlanmış olur. Avrupa Konseyi'nde ikinci "aksilik" bu. Daha önce de Konsey Genel Kurulu'nda Kıbrıslı Türkler'in ayrı temsiliyle ilgili oylama Türk ve Azeri üyelerin ilgisizliği nedeniyle kıl payı yitirilmişti. Bu tür "kaza"ların tekrarlanmaması için Dışişleri Bakanlığı'na görev düşüyor. Avrupa Konseyi'nde daimi temsilcimiz var. Onun aracılığıyla Türk heyetleri oylama öncesi uyarılmalı. Son bir nokta. Mildon neden heyete çekimser oy telkininde bulundu? Rivayet muhtelif. Kimilerine göre bilmeden işlenmiş hata. Kimilerine göre ise "başka hesaplar" var. Hata olasılığını reddedenler Mildon'un 1995'ten bu yana Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde görev yapan tecrübeli, dil bilen bir üye olduğunu söylüyorlar. "Başka hesaplar" arayanların kanıtı ise bu oylamanın hemen ardından yapılan seçimde Mildon'un hem Bölgesel Yönetimler Meclisi başkanlığına, hem de Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi başkan yardımcılığına seçilmesi. Herhalde Yavuz Bey de kamuoyunu aydınlatacak bir açıklama yapar...
|