Özgürlük veya düzen
Amerika yaza sıcaklar, Irak tartışmaları, terör korkusu, seçim gerilimi ile giriyor
WASHINGTON- Amerika'ya yaz erken gelmiş. Washington sıcaktan kavruluyor. Bunaltan sıcağa bir de kentin meşhur nemi eklenince nefes almak giderek zorlaşıyor. Washington ve New York'ta lokantalar geniş kaldırımlara masalarını çıkarmış. Sokaklar cıvıl cıvıl. Lokantalar dolup taşıyor. Çok önceden rezervasyon yaptırmadan iyi restoranlarda yer bulmak bir hayal. Bu, öğle yemekleri için de geçerli.
Seçim gerilimi Washington'daki bu cıvıltının ardında ise büyük bir gerilim yaşanıyor. Irak ve yaklaşan seçimin gerilimi. Washington seçim havasına girmiş durumda. Bush'un son dönem reytinglerinin hızla düşmesi, seçim geriliminin özellikle Cumhuriyetçi kesimde iyice artmasına yol açmış görünüyor. Demokratlar bile kendi adayları Kerry'den çok umutlu değil, (Bir Demokrat'a göre, seçimi Kerry kazanamaz, sadece Bush kaybedebilir) ama Irak, işkence olayları, yönetimin kendi içindeki kavganın Cumhuriyetçiler'i zora soktuğu açık. Cumhuriyetçiler bir yandan seçimle, bir yandan da kendi içlerindeki kavgayla uğraşıyor.
Kavga sürüyor Kavga Dışişleri Bakanlığı ile Pentagon arasında. Pentagon'dan bir yetkiliye göre ise önce "Özgürlük" diyenlerle, önce "Düzen" diyenler arasında. Pentagon bu aşamada mücadeleyi kaybettiğini kabul ediyor ama bir süre sonra demokrasi ve özgürlük fikrinin yeniden öne çıkacağına inanıyor. Başka bir deyişle Dışişleri'nin Irak'ta pek fazla bir şey yapamayacağını ve işin yeniden kendilerine döneceğini düşünüyorlar. Onlara göre, bu savaş Irak'a demokrasi ve özgürlük getirmek için yapıldı, Saddam'ın yerine yeni bir diktatör koymak için değil. Irak'ın bugünkü durumundan şikâyet edenlere de 2'nci Dünya Savaşı sonrası Almanya'yı örnek gösteriyorlar ve "Savaştan iki yıl sonra bile Almanya'da Nazi artıklarının terörü sürüyordu. O dönemde Amerika'nın can kaybı 2 bini bulmuştu. Savaşın bitimiyle Marshall Planı'nın ortaya çıkması arasında geçen zamanı düşünürseniz, Irak'ta işlerin o kadar kötü gitmediğini görürsünüz" diyorlar. Washington sürekli Irak'ı tartışı- yor. Ancak tartışmaların özü genelde neyin yanlış gittiği üzerine. İşlerin nasıl düzeleceği hakkında çok fazla konuşan yok.
Askeri destek Aynı durum Demokratlar için de geçerli. Demokratlar sürekli yeni dönemde uluslararası camianın desteğini almaktan söz ediyor. Ama dış politikanın deneyimli isimleri Amerika'nın asıl ihtiyacının askeri destek olduğuna dikkat çekiyor ve Fransa'nın Irak'a asker göndermesini sağlamanın imkânsız olduğunun altını çiziyor. 30 Haziran merakla bekleniyor. Aslında o tarihte çok fazla bir şeyin değişmeyeceğini herkes kabul ediyor ama yönetimin Pentagon'dan Dışişleri'ne geçmesinin nasıl sonuçlar yaratacağı tartışılıyor. Nefret edilen isim Kentin en nefret edilen ismi ise Savunma Bakanı Rumsfeld. Cumhuriyetçiler arasında bile bu isme öfke çok büyük. Irak'ı yüzüne gözüne bulaştırdığı kabul ediliyor, istifa etmesi umutla bekleniyor. Ancak seçime, üstelik ummadığı kadar kötü koşullar altında giden Bush'un böyle bir yönetim değişikliğine izin vermesinin mümkün olmadığını herkes kabul ediyor. Amerika yaza sıcaklar, Irak tartışmaları, terör korkusu, seçim gerilimi ile giriyor. Bu tartışmalar, seçim ve sonuçları elbette bizi çok yakından ilgilendiriyor. Neden mi, o da yarına.
|