| |
|
|
Ah Pendik ah!
Lambiryadis efendi, İstanbul'da kolonya tüccarıdır. Bir balık ve çiçek mütehassısıdır. Hatta öyle ki bir balık oltaya dokunur dokunmaz bunun uskumru mu, kolyoz mu, barbunya mı, kırlangıç mı ve sonra dişi mi, erkek mi olduğunu anlar ve sonra isterse mesela bir mercan balığını bahçedeki havuzda hususi terbiye edip ona gramofonla fokstrot oynatır. Yukarıdaki satırlar Osman Cemal Kaygılı'ya ait. 1931'de, Yeni Gün gazetesinde "İstanbul'un Köşe Bucağı" adıyla semt izlenimlerini kaleme aldığında Pendikli Lambiryadis efendiyi işte böyle anlatmıştı. O vakitler Pendik harika bir sayfiye yeriymiş. Gazino, çay bahçesi, deniz, güneş, kumsal, tavla ve av partileri... Gel keyfim gel.
*** 'Yalnızbalayı' adlı eğlenceli anı kitabında mastürbasyona ve Pendik'e övgüler düzen reklamcı Mehmet Arif Derbend'e göre semtin bu hali 1970'lerin ortalarına dek sürmüştür: "Şirin bir çarşısı, harika lokantaları, dört yazlık, üç kışlık sineması, bir cep tiyatrosu, şehir kulübü, satranç kulübü ve iki diskosu vardı. Deniz yaşamın bir parçasıydı. Sofralarda ıstakozlar, karidesler, lakerdalar uçuşurdu." Peki ya şimdi? Pendik çoktan beri o sayfiye havasından çıktı. Özellikle ara sokakları ve caddeleri Bakırköy'e benzedi. Yani bize uymaz! Ama hoş bir tesadüf sonucu iki yıldır, fırsat buldukça gidiyoruz. Dragos'tan ötesi ne durumda, diye Pendik'e dek uzanmıştık. Bir taksi durağına yanaşıp sordum: "Buralarda eli yüzü düzgün bir balık lokantası var mı?" Orta yaşlı, insan sarrafı şoför bizi şöyle bir süzdü. "Orfoz'a gidin" deyip yolu tarif etti. Sahil yolu geçtikten sonra, geride kalan mekânlardan Orfoz. Eskiden deniz kenarıymış. 'Ressam Ali Bey'in evinden bozma, küçük bir lokanta... Bahar ve yaz aylarında çok hoş oluyor. Öğleden sonra rakısı için de uygun, sıcak geceler için de; hele gökte ay varsa.
*** Geçen akşam gittik. Görüntüsü helmeli barbunyayı andıran ama düz fasulyeden yapılan o şahane mezeyi hiç bozmadılar. Sevmediğim ama sevmediğim için de kendime fena halde kızdığım, neredeyse suçluluk duyduğum zeytinyağlı enginar nefisti! Hayatımda ilk kez enginara bayıldım; bu kadar mı yumuşak olur! Izgara kalamar pamuktu. Kırmızı biberli, kekikli ızgara hamsi de güzeldi. Pozu, edası, cakası olmayan, eski tarzda, mütevazı bir balık lokantası arayanlar memnun kalabilir.
|