| |
|
|
Topu rakip sahaya atma stratejisi
Siyaset
Şimdi politikanın yeni stratejisi, "Topu rakip sahaya atmak" şeklinde belirleniyor. Dış politikada bunu, Kıbrıs çözüm sürecinde gördük. Annan Planı'na "evet" dedik. Referandumda Türkler olumlu, Rumlar olumsuz oy kullanınca, top rakip sahaya atılmış oldu. Şimdi, onlar ne yapacaklarını düşünüyor. İç politikada topu karşı sahaya atma stratejisi, imam hatiplerle YÖK sorununu birleştiren tasarı için de uygulandı. AK Parti ve Tayyip Erdoğan, bütün eleştirilere ve direnmelere karşın, tasarıyı TBMM'ye getirdiler. Şimdi "Karşı Taraf" ne yapacağını düşünüyor. Acaba bir "Devlet Krizi" mi çıkarılsa? Acaba süreç, Cumhurbaşkanı vetosu ile mi durdurulsa? Bu, "Topu karşı sahaya atmak" stratejisini icat eden kişi, Nasreddin Hoca'dır. Hoca'nın, komşusuna borcu varmış. Ancak, bu borcu ödemesi de imkansız gibiymiş. Bu yüzden Hoca'nın uykusu kaçmış. Günlerce yatakta sırtüstü yatıp, tavanı seyretmiş. Gözüne uyku girmemiş. Bir sabah, borçlu olduğu komşusunun yolunu kesmiş: - Ben sana borcumu ödemeyeceğim, demiş. Ondan sonra, komşunun uykusu kaçmış, Hoca ise mışıl mışıl uyumuş. Evet... Artık Erdoğan ve yakın çevresi, "İmam hatip meselesini de, YÖK sorununu da rakip sahaya attık" diye uyumaya başlayabilirler. Dileriz rakip sahada çıkacak gürültü ile, uykuları kesilmez.
|