| |
|
|
Nankörlük bu değilse, başka nedir?..
"Yaptıklarımın karşılığı ölmüş anneme küfür ve polis otosu ile eve dönmek mi olmalıydı" dedi, Hüsnü Güreli.. Beşiktaş tarihinde Beşiktaş'a en büyük hizmet etmiş insanların başında geldiği için heykeli dikilesi adam.. Güreli, bir sihirbaz maliyeci olarak geldi Beşiktaş'ın yönetimine.. Onun mali dehası ve alınmasını istediği radikal önlemlere, Başkan Serdar Bilgili'nin kendini kalkan yaparak yol açması, Beşiktaş'ı bugün ülkenin mali bakımdan en kıskanılır kulübü haline getirdi.. İşin özetini söyleyeyim önce.. Beşiktaş'ı 50 milyon dolar borcu, buna karşılık 30 milyon dolar yıllık gelirle aldılar.. Bugün 60 milyon dolar geliri (İki misli) ve 14 milyon dolar borcu (Dörtte biri) olan bir kulüp halinde devrediyorlar. 1995'te 15 milyon dolar getiren hisselerle halka açtıkları Beşiktaş A.Ş. bu yılın ilk dokuz ayını 16 trilyon kârla kapadı. Şimdi aklımda olanları sıralamak isterim. UEFA kriterlerinin hepsine uyan tek büyük kulüp Beşiktaş bugün. İlk başvuran ve ilk hak kazanan kulüp olacaklar. Fulya imara açıldı. Bittiğinde kulübe yılda 20 milyon dolar getirecek. Akatlar projesi ilerliyor. Bittiğinde yılda 5 milyon dolar getirecek. İnönü Stadı kapasite artırımı izni Anıtlar Kurulu'ndan alındı. Kombine satışlarında yılda 3 milyon dolar ilave gelir demek bu. Banka kredileri iki ile 5 yıla yayıldı. Faizleri düşürüldü. ISO 9001 belgesi alındı. Dünya ve ülke ekonomik krize düştüğünde alınan radikal kararlarla kulübe 12 milyon dolar kazandırılırken, 35 milyon dolar da enjekte edildi. Beşiktaş böylece krizi geçti. Geçmese, bu yıl borcu 100 milyon dolara ulaşmıştı. Nihat, İlhan, A. Dursun operasyonları kulübe 17 milyon dolar kazandırdı. Stada yeni localar ve VIP ilavesi yılda 6 milyon dolar ilave gelir sağladı. Scala, Kamera Reklam ve Yeşilköy davalarının kazanılması ile 9 milyon dolar elde edildi. Bilmem başka bir şey söylemeye gerek var mı?.. Serdar Bilgili ve Hüsnü Güreli Beşiktaş'ın nasıl talihi idiler.. Ve Beşiktaş onları küfürle gönderiyor.. Olacak şey mi?.. Değil ama.. Gerçek de bu ne yazık ki!..
|