| |
|
|
Sıradan çoğunluk.. Nadir azınlık.. Sorun bu..
Ülkemizde bir sıradan çoğunluk var" dedi, Tınaz Titiz, "Bir de nadir azınlık.." Sonra anlattı ki, söylemek istediği bizim ilk aklımıza gelen değil.. Onun dediği sıradanlık ve nadirlik başka.. Yani sekiz üniversite bitirmiş, yedi sülalesine yetecek paralar kazanmış, bu ülkenin en gıpta edilen kentinde, semtinde ve evinde oturan biri, "Sıradan çoğunluk" içinde olabilir.. Van'da sokaklarda yatıp kalkan, evsiz, işsiz, okuyup yazması olmayan biri de "Nadir azınlık.." Nedir, insanı sıradan çoğunluk arasında nadir azınlık yapan şey öyleyse.. "Saygılaşım.." Bu terimi daha önce duymuş muydunuz?. Ben ilk kez duydum, orada, o toplantıda.. Ora.. Ankara.. Gazi Üniversitesi 1926 (1982 değil) tarihi Rektörlük Binası'ndaki, o binayı yapan büyük insanın adını taşıyan Mimar Kemaleddin Salonu.. O toplantı.. İkinci Uluslararası Trafik ve Yol Güvenliği Kongresi.. Her yıl trafiğe 10 bin dolaylarında (10 bin.. Orta boy bir Anadolu kasabası yani) kurban veren Türkiye'nin en büyük sorunlarından birine, bir üniversite sahip çıkmış.. Dört yıldan beri kongre düzenliyorlar. İlk ikisi ulusal iken, şimdi uluslararası yapmışlar. Bu son kongrede Papua Yeni Gine'den gelen konuşmacılar dahi vardı ve de ne yazık ki, Türkiye'nin yönetim kademesinden tek kişi yoktu. Ne bir bakan.. Ne bir tepe sorumlu, yetkili.. Sembolik, açılış törenine dahi katılma zahmetine katlanmadılar. Ankara'da, evlerine, işlerine neredeyse yarım saat mesafede.. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer orada olmalıydı mesela.. Mesele, Cumhurbaşkanı forsu taşıyan arabanın kırmızıda durmasıyla bitmiyor.. Mesele, ülkenin bu korkunç felaketine taa en tepeden sahip olunduğunu göstermek.. Başbakan orada olmalıydı.. İçişleri Bakanı ille orada olmalıydı.. Ulaştırma, Bayındırlık bakanları orada olmalıydılar.. Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı orada olmalıydılar.. Hiçbiri yoktu. Medyadan kimse yoktu.. Çünkü.. Aslında bu ülkede her yıl bir küçük Anadolu kasabasının yok olması hiçbirinin umurunda değildi. Acı gerçek buydu.. Tınaz Titiz çok kısa, ama çok anlamlı konuştu.. "Saygılaşım, karşılıklı saygı duymasıdır insanların.. Bu duyguya sahip olanlar, nadir insanlardır. O yüzden azınlıktırlar.. Saygı duyusundan uzak olanlar ise, sıradan çoğunluğu oluştururlar.." Peki, trafikle ilgisi.. "İnsanlar arasında saygılaşım, azınlık değil, çoğunluk olsaydı, bu ülkede hatta trafik kurallarına gerek kalmadan, bu kazalar, bu ölümler biterdi.." "Saygılaşım olmadığı zaman kurallara ve ağır cezalara ihtiyaç doğuyor.. Ama saygıyı trafiğe indiremezsek eğer, sorunu çözemeyiz.." Peki nasıl olacak bu.. Saygılaşım, yani nadir azınlık olmanın yolu nereden geçiyor.. Okulla, parayla, sosyal yapı ile pek ilgisi olmadığına göre.. Tınaz Titiz dedim ya, kısa ama en güzel konuşmayı yaptı.. Aklımda kalanları özetledim. Ama eğer yazar bana yollarsa, bu konuda söyleyeceklerini bu köşede iletirim söz.. Üniversite açtı.. Feci durumu ortaya koydu. Sonra Emniyet, Jandarma ve Karayolları ne kadar yararlı ve başarılı çalışmalar yaptıklarını anlattılar. Sonra kongre tarafından ödüle layık görülen bir gazeteci olarak ben çıktım.. "Bu ülkede kötü giden ne varsa, sorumlusu, sorumsuz, kayıtsız, ilgisiz ve balık hafızalı (Ertesi gün unutan) medyadır" dedim.. Bütün sorumluluğu üzerimize aldım.. "Böyle bir medyanın bireyi olarak bu ödülü gururla değil, yüzüm kızararak alıyorum" dedim, indim aşağı..
|