| |
|
|
Ben bu gazeteciliği anlamıyorum..
Galatasaray tarihinin en kötü yılını yaşadı, maddi manevi.. Kulüp nerdeyse çöktü, iflas etti, yıkıldı.. Borçlar, ödenmesi mümkün olmayacak seviyeye yükselmiş.. Sportif şubelerde bozgun var.. Bir bölümü kapatılmış. Açık kalanlarda durum utanç verici.. Futbol en felaketi.. Gelecek yıl Galatasaray Avrupa'da yok.. UEFA Şampiyonu Galatasaray UEFA'ya bile kalamadı, annesinin liginde oynayacak.. Ama annesinin liginin de bir özelliği var bu sezon.. Yüzüncü Yıl!.. Beşiktaş nasıl görkemli bir 100. yıl yaşamıştı.. Şimdi sıra Galatasaray'da.. Peki nasıl?.. Ufukta umut ışığı bile yok. Galatasaray camiası, karanlıklar içinde.. Şaşkın, üzgün, umutsuz.. İşte bu hava içinde Ergun Gürsoy ile konuştum.. Ergun, camiayı canlandıracak haberler verdi.. Kaybolan umutları yeniden canlandıracak haberler.. "Transfere iddialı giriyoruz" dedi.. "Özlenen ve beklenen büyük Galatasaray'ı kuracağız.." Yerli yabancı temas içinde oldukları futbolcuları anlattı.. "100'üncü yıla bir yıldızlar topluluğu kurmak zorundayız. Gelecek on yılı falan düşünecek halimiz yok. Camianın boynu öyle bükük ki, önce dik duracak hale geleceğiz. Gelecek ondan sonra.. Bu yıl değil.. Bu yıl sadece hazır, oynayacak adamları alacağız" dedi.. "Becali'yi çağırdım. Getirdiğin bütün adamları götür. Yabancı kadromu boşalt ki, yeniden dolduralım dedim" dedi.. Daha bir yığın şey söyledi.. "Bunlar güzel de, hani para?.. Hagi bile Galatasaray aleyhine FİFA'ya başvurdu. Hemen her yabancı mahkemelik. Artık peşin parayı görmeyen hiçbir yabancı gelmiyor" dedim. "Özhan Canaydın, AIG Hisselerini geri almak için 23 milyon dolar bulmuştu. Ama hisseleri Ünal Aysal alınca, bu 23 milyon dolar boşta kaldı. Yani transfer için, hazır sıcak para, 23 milyon dolarımız var.." Özhan Canaydın hakkında şüphelerim var.. "Bu paranın sana tahsis edilmemesi olabilir mi" dedim.. "Olamaz.. Ben kendimi köprüden atacak adam değilim.. Birtakım sözler alarak girdim bu yönetime.. Bana verilen sözler tutulmazsa, ki iki ay içinde her şey belli olur, ben de kalmam giderim zaten.." Bunların hepsini Sabah Spor Servisi'ne anlattım. Onlara müthiş bir haber ilettiğimi sanıyordum. Hatta birinci sayfadan anons edilecek.. "Galatasaraylılar içiniz rahat olsun. Yüzüncü yıla dev bir kadro ile girilecek. Para da hazır" diye.. Çok safım.. Bu gazetenin nasıl Fenerbahçeli olduğunu hep unutuyorum. Bu ülkenin en büyük ve satın alma gücü en yüksek camiasının bugün kafasındaki tek soruya yanıt veren, içlerine su serpecek, onları canlandıracak haberin birinci sayfadan anons edilmesine gerek görülmedi.. Görülmez.. Olabilir.. Bu Fener haberi değil ki.. Ama spor sayfasındaki manşet beni beynimden vurdu.. "Ergun Gürsoy, Hıncal Uluç'a olay açıklamalarda bulundu.." "Bırakır giderim.." Şimdi bakın size naklettim. Benim verdiğim haberden çıkan sonuç bu mu?.. Haber bu mu?.. Galatasaraylıları sevindirecek, heyecanlandıracak bir haber ancak böyle bir bozgun duyurusuna çevrilebilir. İnsan ancak Galatasaray'da düzelir gibi olan işleri tepe taklak etmek isteyen biri olursa haberi böyle tersine çevirir.. Ya da, "İyi haber, haber değildir. Haber ille de kötü olmalıdır" diyen o çağdaşı gazetecilik anlayışını sürdürürse.. Sabah spor servisi ile ilişkilerimi bir süre daha askıya almam gerekiyor galiba.. Kafalarımız bu kadar ters olunca, birbirimizi üzmenin alemi yok.. Olur a.. Belki de ben haksızımdır. Çoğunu kendim yetiştirdiğim bu gençlere fazla yükleniyor, üzerlerinde baskı, stres unsuru oluyorumdur. Ara verirsek, bir süre onlar da rahat ederler, ben de..
|