|
|
|
|
|
|
Kutsal anne oğul ilişkileri
Yıllarca oğullarının iyi yetişmesi için emek veren annelerin başka bir beklentisi yoktur. Bu karşılıksız sevgiye ancak saygı duymak gerekir
Bu hafta inanılmaz keyifliyim. Çünkü hayattaki en iyi dostlarımdan biri iki hafta tatil yapmaya karar verip Türkiye'ye geldi. Benim bu dostum yaklaşık 17 senedir Amerika'da yaşıyor. Kendisi çok başarılı bir kardiyolog. Onun Amerika serüveni Boston'la başladı sonra Newyork'ta uzun bir süre devam etti, şimdi de Los Angelas'ta sürüyor. Beni bu denli mutlu eden sadece onun tatil için gelmesi değil aynı zamanda bir iki sene içinde Türkiye'ye dönmek üzere aldığı karardı. Hem böyle yakın bir dostumu görme imkanı hem de böyle başarılı bir doktorun burada hizmet verecek olması beni çok sevindirdi. Varol'un benim hayatımda bu denli önemli olması onun çok başarılı ve zeki olmasıyla ilgili değil elbette. Onu insan yapan, daha doğrusu Varol yapan özellikleri. Oldum olası aile bağları kuvvetli insanlara hayranlık duymuşumdur. Çünkü annesine, çocuğuna düşkün insanlar emin olun sizinle ilişkilerinde de ki bu ilişki dostluk olabilir, sevgililik olabilir daha sağlam ve güvenilirdir hep. Anlayacağınız bizim Varol annesine pek düşkün.
RAKİP KADINLAR Biz kadınlar oldum olası erkeklerin anneleriyle olan ilişkileriyle ilgili problem yaşarız. Ya bu ilişkiyi kıskanırız ya da bu ilişkinin arasına girmeye çalışırız. Halbuki o kadar masum, o kadar kutsal bir ilişkidir ki bu. Nedense bunu anlamaya çalışıp bu ilişkide objektif olmaya çalışmak yerine hep anneleri rakip olarak görürüz kendimize. Hal böyle olunca da onlar için de yani anneler için de bu ilişki rakip iki kadın ilişkisi olup çıkıyor ve arada kalan hep zavallı adamlar oluyor. Yıllardır kayınvalide - gelin ilişkisi ızdıraplı bazen de gerçekten komik bir biçimde yaşanır durur. Hatta bu konuyla ilgili fıkralar yazılır, filmler yapılır. Birçok psikolog, felsefeci erkeklerdeki problemleri anneleriyle olan ilişkiye dayandırır dururlar. Tabii ki bu ana-oğul ilişkisinin de sapkınlığa yakın olanları, ayarı kaçmış olanları yok değil. Hatta bazen anneler işi abartıp çocuklarının hayatlarına, evliliklerine direk müdahale etmiyor da değil. Hatta geçenlerde bir kız arkadaşımız birkaç ay önce evlendiği kocasını evde bırakıp markete gitmiş ve orada kayınvalidesiyle karşılaşmış. Ve kayınvalide ona "Sana bir şey söyleyeceğim, oğlum evlendiğinden beri bir hayli zayıfladı, lütfen şu seks hayatınızı bir düzene koyun, oğlumu fazla yorma" demiş. Kızcağızın beti-benzi atmış ve ne söyleyeceğini bilemeden gek-gük edip oradan sıvışmış. Bunlar tabii ki işin ayarı kaçmış olanları. Ben bunları da görmezlikten gelelim demiyorum. Ama benim bahsetmek istediğim yalın, masum, kutsal ana-oğul ilişkisi. Bu kadınlar, bu analar oğulları için yıllarını veriyorlar. Tek istedikleri onları mutlu, sağlıklı, başarılı birer birey olarak görebilmek. O kadar menfaatsiz, o kadar kutsal bir sevgi ki bu inanın kıskanmak değil gıpta etmek gerek. Ayrıca anasını, çocuğunu sevmeyen bir erkeğin size de verebilecek pek fazla bir şeyi yok demektir. Bazen kadınlar "Benim kocam annesini çok aramaz, çok düşkün değildir" diye övüne övüne anlatırlar. Bilmezler ki ana sevgisinden bu kadar kolay vazgeçecek bir erkek size olan sevgisinden de hiç gözünü kırpmadan vazgeçebilir. O yüzden annesini aramayan, sormayan erkeği desteklemek yerine onu tam tersine teşvik etmek gerektiğine inanırım ben. Biz de anne olduğumuz zaman onların yolunu dört gözle bekleyeceğiz inanın. Kadın-erkek ilişkisiyle ana-oğul ilişkisini birbirinden ayırmalı ve bu kutsal bağı kıskanmamalıyız. İnanın o zaman her şey daha bir güzelleşir. Hatta erkeklerimizin gözünde biz bile kutsallaşırız. Ben sizin önünüzde Varol'un annesinin ve bütün annelerin, Anneler Günü'nü kutluyor ve hepsinin o güzel ellerinden öpüyorum. Anneler Gününüz kutlu olsun. Ve evlatlarınızın hep mutlu olduğunu görün.
İlişki cadısı Ayşe
|
|
|
|
|
|
|
|
|