|
|
|
|
|
|
Hayatınızı dilediğiniz gibi yaşayın
Hayatınızın rutine girdiğini mi düşünüyorsunuz? Belki de her şeye baştan başlamak istiyorsunuz. Cosmopolitan Dergisi'nin önerilerine kulak verin
Arada sırada herkes can sıkıntısı çekebilir ama eğer sık sık hayatınızın çok sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız, bir değişim yapma vakti geldi demektir. Rutinden kurtulmak sandığınız kadar zor değil. Ya iş hayatınızda ya özel hayatınızda, sizi heyecanlandıran, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan en azından bir ayrıntı vardır. O ayrıntıyı bulup, mutluluğunuzu onun üzerine inşa etmeye ne dersiniz? Psikolog Sophronia Scott'a göre, daha mutlu, daha tatmin edici bir hayat yaşamanın ilk adımı zevk aldığınız olayları tespit etmek. Hayatınızı tatlandırmak mı istiyorsunuz? İşte önerilerimiz...
Hayallerinizi deşifre edin Büyük ihtimalle bahsedeceğimiz senaryo size hiç yabancı gelmeyecek. Diyelim ki önemli bir iş toplantısına katılıyorsunuz. Konuşulanlar önemli ve konsantre olmanız gerekiyor, ama sizin aklınız hiç de toplantıda değil. Bambaşka düşünceler geçiyor beyninizden ve birden bire hayal dünyasına dalıyorsunuz. Psikolog Rachna D. Jain'- e göre, gündüz hayallerinin önemi büyük: "Gözünüz açıkken gördüğünüz hayallerin bilinçaltınızdaki arzularınızı yansıttığını bilmelisiniz. Onlar, hayatınızda arzuladığınız değişiklikler hakkında önemli ipuçları verebilir."
İçinizdeki çocuğu yönlendirin 30 yaşındaki Nihal çocukluğunu şöyle hatırlıyor: "Çocukken resim yapmaktan çok zevk alırdım. Saatlerce resim yapıp, mutlu olurdum. Büyüdükten sonra resmi bıraktım. Önce üniversitedeki dersler, sonra iş sorumlulukları beni çocukluk hobimden soğuttu. Hobimi seneler sonra yeniden keşfettim. İşten ayrılmıştım ve birden bire kendimi boşlukta hissetmiştim. Bir mağazaya girip resim yapmak için gereken malzemeleri aldım. Şimdi her gün resim yapıyorum. Hayatım eskiye göre çok daha heyecanlı, daha tatmin edici." Tıpkı Nihal'in örneğinde olduğu gibi, çocukluk hobileriniz, yetişkinliğinizde de sizi heyecanlandırabilir. Çocuklar genellikle onları mutlu eden uğraşları seçer. Yetişkin olarak, ne yazık ki bize zevk veren uğraşlardan vazgeçip, yapmamız gerekenleri yapmaya başlıyoruz. Kabarık bir banka hesabının peşinde koşarken, çocukluk zevklerimizin çoğundan vazgeçiyoruz. Mutluluğu kazandığımız parayla ölçüp, farkında olmadan gittikçe mutsuzlaşıyoruz. Çocukken sizi mutlu eden uğraşları hatırlamaya çalışın. Hafızanız size yardım etmiyorsa, eski fotoğraflarınızı hatıra defterlerinizi karıştırın. Sizi mutlu eden uğraşları mutlaka hatırlayacaksınız.
İdolünüzün özelliklerini bulun Spor salonunuzdaki karnı dümdüz olan o güzel kadını aklınızdan hiç çıkaramıyorsunuz değil mi? Ya başarılı iş arkadaşınıza ne demeli? Her zaman sizden daha düzgün raporlar hazırlıyor, değil mi? Haklısınız, kıskançlığı zaptetmek oldukça zor. "Now What? 90 Days to A New Life Direction" (Ya Şimdi? 90 Günde Hayatınıza Yeni Bir Yön Kazandırın) adlı kitabında, hayat danışmanı Laura Berman Fortgang kıskançlığı şöyle değerlendiriyor: "Kıskançlık, elimizde olmadan oluşan ilkel bir duygu. Kıskandığınız kişinin hangi özelliklerini kıskandığınızı tespit ederseniz, nasıl bir hayat arzuladığınızı kolayca anlayabilirsiniz." Kıskançlık duygunuzla zor mu baş ediyorsunuz? Kişilerin hangi özelliklerinin sizi kıskandırdığını ya da özendirdiğini tespit edin. Onların sahip oldukları bazı özellikleri mi arzuluyorsunuz? Dümdüz bir karın mı istiyorsunuz? Ya da güzel bir konuşma stili mi? Belki giyim konusunda daha zevkli olmak sizi mutlu edebilir. Eksikliğiniz ne olursa olsun, onu tespit edip düzeltmeyi başarırsanız, hayatınız renklenecektir. 28 yaşındaki Elif'in de imrendiği biri vardı: Yakın arkadaşı İrem. Ne var ki, Elif kıskançlığını olumlu bir şekilde kullanmayı başardı: "Bütün erkekler onun peşinde koşarken, ben çoğu zaman yalnızdım. Sonra gördüm ki, flört ettiği erkeklerin çoğu benim baştan beğenmediğim tiplerdendi. Bazılarını efemine, bazılarını kaba bulurdum. Yani, erkekler hakkında peşin hükümlüydüm, o yüzden yalnızdım. Sonra daha esnek olmaya başladım. Çıktığım erkeklerin sayısı da arttı, aşktaki başarım da."
İltifatlara ilgi gösterin Çektiğiniz fotoğraflar o kadar başarılı ki, arkadaşlarınızın duvarlarını süslüyor. Sevgiliniz, bir profesyonelden daha iyi masaj yaptığınızı söylüyor. Belki bu özelliklerinizin çok önemli olmadığını düşünüyorsunuz, ama onlar yeni bir hayat için pasaportunuz olabilir. Farkında olmadan, yeni bir kariyere adım atacak kadar yetenekli olabilirsiniz. 26 yaşındaki Sibel, yemek pişirme konusundaki yeteneğini arkadaşlarının iltifatlarından yola çıkarak keşfetmiş: "Oda arkadaşım yemeklerime bayılırdı. İltifat ettiğinde, yeme pişirmenin bir zorluğu olmadığını, her şeyin malzemeleri karıştırmaktan ibaret olduğunu söylerdim. Yemeklerimle ilgili iltifat eden kişilerin sayısı sürekli artarken, bir gün, ben de bu konuda iddialı olduğumu kabul ettim. İlk önce başkaları için özel tarifler yapmaya başladım, daha sonra işi ticarete döktüm. Şimdi ufak bir restoranım var. Hem işimi zevkle yapıyorum, hem de iyi para kazanıyorum."
|
|
|
|
|
|
|
|
|