Türk ekonomisine yön veriyorum!
Daha önce söylemiştim... "Benim yatırım yaptığım alanları takip edin ve paranızı diğer yatırım araçlarına koyun" demiştim. Bu öğüdümü takip eden arkadaşlar, bu hafta Bodrum'da birer yazlık aldılar! Neden? Çünkü ben doların artmasından bir gün önce, bütün dolarlarımı bozdurarak, yine yepyeni bir ekonomik teoriye imza attım: Herkes ne diyorsa tam tersini yap, bakalım ne olacak? Ama vallahi şu kadar üzülüyorsam şerefsizim! Çünkü o gün bütün servetimi dolara yatırıp bugün bozdurmuş olsaydım bile, kazandıklarımla Avrupa Yakası ekibine bir yemek bile ısmarlayamazdım. Malum ekip de kalabalık. O açıdan, bırakıyorum dağınık kalsın. Dolar hatasını anlasın, utansın!
ALİ BABACAN BENİ ARAMIŞ Hatırlarsanız aynı ekonomi yazımda, 70'li yıllarda kullanılan kumbaraların nasıl işe yaramadığını, kısa sürede paranın pul olduğunu, dolayısıyle "tasarruf" denen şeyin uzun zaman Türkiye'de beyhude bir çaba olarak görüldüğü gerçeğini ifade etmiştim. Tabii her zamanki gibi daha laubali bir tarzda. Bu yazımdan sonra çok tuhaf birşey oldu. "Ali Babacan seni aradı" dediler! Gazeteciler, televizyon çevresi, oyuncular, yapımcılar, yönetmenler, okul arkadaşları, reklamcılar, modacılar... Ali Babacan? Ali Babacan? Hayır, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı olan Ali Babacan arayacak değil ya! Belki kültür bakanı, aileden sorumlu devlet bakanı, bir ihtimal. Ama ekonomiyle ilgili ben ne yapabilirim? Kime ne faydam olabilir? Versinler, İsviçre'yi, bir haftada altmış sente muhtaç edeyim! "Bakan Ali Babacan" dediler. Hayatımın en güçlü "Hadi len" anını yaşayıp, sırıtıp, işime gücüme baktım. Bu hafta, öğreniyorum ki, gerçekten, o gün bakan Ali Babacan beni aratmış, görüşmek istemiş, bana ulaşamamışlar. İletmek istediği mesaj da şuymuş: "Kumbaralarla ilgili yazınız çok ilginçti. Hakikaten yüksek enflasyon yüzünden, son yıllarda Türk milleti tasarrufu unuttu. Artık enflasyon da olmadığına göre, bu alışkanlığı yeniden kazanmamız lazım"! Hoş bir durum tabii. Hani bakan makan arıyor, "Yazınızı okudum" diyor. Ancak şunu da söylemeliyim: Vay be, ucuz kurtulmuşum! Düşünsenize. EFT yapmayı yeni öğrenmiş bir insan olarak, para pul işleriyle ilgilenen bakan seni arıyor. Bir havalara giriyorsun, bir havalara giriyorsun ki. Sonra da gazetedeki köşenden, büyük ekonomi gazetecisi tavırlarıyla halka "Arkadaşlar, artık enflasyon bitti, para biriktirmenin, tasarrufun zamanıdır. Bozun dolarlarınızı, koyun vadeliye mesela! Vallahi, bak bana bakan bizzat söyledi!" diyorsun...
DİKKATİMİ ÇEKEN DİĞER NOKTA Ve... Vallahi halkım beni ıslak odunla kovalardı! Bitirirken, dikkatimi çeken başka bir noktayı da gözler önüne sermek isterim. Bana öyle geliyor ki, AK Parti'nin son zamanlarda bazı konularda yardım ve fikir aldığı insanlar pek isabetli değil. Hani diyorum ki, ekonomi konusunda işbirliği yapmak istedikleri bensem (!), İmam Hatipler ve YÖK tasarısı konusunda da, (en iyi niyetli tahminle) bu tür seçimler mi var? Sanki öyle gibi de onun için söylüyorum... En hoşgörülü, en iyimser, en mırıl mırıl, en tatlı ifade şeklimle: Hiç sevmedik bu işi de, onun için söylüyorum!
|