|
|
|
|
|
|
Tecavüze uğrayan kadın affedilmiyor
İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası Başkanı Yirmibeşoğlu'nun Doğu ve Güneydoğu'daki 8 ilde yaptığı araştırmanın sonucu: "Tecavüze uğrayan kadın ya intihar etsin ya da öldürülsün".
İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası Başkanı Avukat Vildan Yirmibeşoğlu, Doğu ve Güneydoğu'daki 8 ili dolaşarak, Şemse, Güldünya ve Nuran gibi hergün bir başka genç kadının yaşamının yakınlarının ellerinde son bulmasına neden olan töre cinayetlerini araştırdı. Uzun yıllar Doğu ve Güneydoğu'da görev yapan Yirmibeşoğlu'nun 560 kişiyle görüşerek yaptığı araştırma çarpıcı ve bir o kadar da ürkütücü sonuçlar ortaya koydu.
NAMUS NEDİR? Ankete katılan 560 kişinin yüzde 38.25'i "Kadının namusu nedir?" sorusunu, kadının cinselliğini toplumsal onayla yaşaması olarak tanımladı. Katılımcıların yüzde 16'sı bu soruya namusun baskı altına alınan toplumsal değer, diğer yaklaşık yüzde 16'sı da yaşam biçimi ve insanın her şeyi olduğu yönünde cevap verirken, çoğu erkek bazı katılımcılar ise kadının cinselliği ile ilgili dedikodu yapılmaması şeklinde yanıtladı. "Namusuna halel gelen kadına ne yapılmalıdır?" sorusuna verilen cevap ise töre gerçeğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Cevap verenlerden çoğunluğu kadın olan yaklaşık yüzde 26'sı "Affedilmeli" dese de, ankete katılanların diğer yüzde 25'inin yanıtı "Öldürülmeli" oldu. Bu soruya katılanların yüzde 13.75'i "dışlanmalı", yüzde 13.40'ı "aile meclisi karar vermeli", yaklaşık yüzde 13'ü "cezalandırılmalı", yüzde 4.64'ü "evliyse boşanmalı" diye yanıt verdi.
YA AİLE MECLİSLERİ Yanıtlar töre cinayetlerinin nedenini de açıklar nitelikte. Ankete katılanların büyük çoğunluğu olan yüzde 23.57'si "tecavüz" diye yanıtladığı soruya, yaklaşık yüzde 22'si ise "zina, yaklaşık yüzde 18'i "nikahsız hamile kalmak" ve yüzde 16'sı ise "kötü yola düşmek" diye yanıt verdi. Katılımcıların "Namusuna helal gelen kadın nasıl korunmalıdır?" şeklindeki soruya verdiği yanıt ise oldukça çarpıcı: "İntihar etsin" diyenlerin sayısı toplamın yaklaşık yüzde 18'ini oluştururken, katılanların yaklaşık yüzde 15'i ise "Cezalandırılmayı beklemeli" diye yanıt verdi. Katılımcıların yalnızca küçük bir bölümü bu soruya "Korunsun" diye yanıt verdi. Yirmibeşoğlu'nun yaptığı ankete katılanlardan yaklaşık yüzde 34 gibi büyük bir oranı (200'e yakın kişi) bekaret kontrolünü gerekli buldu. Ankete katılanlardan 200 kişi namusun kadın ve erkek için farklı anlamlar taşıdığını savunuyor. 257 kişi yalnızca kadınların değil, nikâhsız cinsel ilişkiye giren erkeklerin de cezalandırılabileceğini savundu. Katılımcıların "Aile meclisi hakkında görüşleriniz?" sorusuna verdikleri cevaplar ise şöyle: Yüzde 31.07'si "Törelerden kaynaklanan manevi bağdır", yaklaşık yüzde 29'u "Aileyle ilgili karar meclisidir", yüzde 28.75'i de "Ailenin sahibi, son sözü söyleyendir." Yüzde 4.46'sı aile ise meclisinin gereksiz olduğunu savundu.
KAHRAMAN GİBİLER "Namus cinayetleri" ile ilgili pek çok araştırma yapan Yirmibeşoğlu, "Duyulacak herhangi bir şey, bir söz, bir davranış, o kadının hayatını sonlandırırken, namus cinayetleri sanıkları ise küçük cezalar alarak bir kahraman olarak topluma dönüyorlar" şeklinde konuşuyor. Öldürülenlerin yüzde 40'ının 17 yaşın altında olduğunu belirten Yirmibeşoğlu, cinayetlerin çoğunluğunun erkek kardeş veya baba tarafından işlendiğini söylüyor.
Zeynep İŞMAN - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|