Alışverişte 'Hayır' demenin püf noktaları
Uzun zamandır alışverişe çıkmamıştım. Bu yüzden de sanki eğlenceli bir işmiş gibi kalmış aklımda! Siz öyle dizilerde, g.a.g.'da falan (Bu arada g.a.g., kısa bir soluklanma arasından sonra, sert, mütecaviz ve yer yer maksadını aşan istek e-mail'leriniz sonucunda (!), 17 Mart'tan itibaren tekrar ekranda!) car car konuştuğuma bakmayın. Aslında öyle önüne gelenle sohbetler eden, durduk yerde espriler, komiklikler yapan biri değilimdir. Mahcup bir insanım yerine göre. Bu yüzden alışveriş esnasında da başıma gelmedik kalmıyor. Ağzı laf yapan, becerikli satış elemanları karşısında "Ehi höhö, kem küm" diye kalıveriyorum. Gerçekten ısrarcı bir eleman bana snowboard, lobut, köpek maması kabı ve tenis ayakkabısından oluşan bir set (nasıl setse o!) satabilir örneğin. Spor yapmak ve evde hayvan beslemekle ilgili fikirlerim, malumunuz! Kıyafet ve kozmetik konusunda ne istediğini bilmeyen, sürekli fikir değiştiren biri olduğumdan, beni ayartmak da çok kolaydır. Satış elemanının, kopya vermek gibi olmasın, kişiselleşmesi yeterli. - Nemlendirici istiyorum, şu markanın busu! - Buyurun. Normal bir alışverişin bu şekilde yürümesi gerekir değil mi? Oysa bazı tecrübeli elemanlar kopup giderler. - Nemlendirici istiyorum, şu markanın busu! - Göz çevreniz için ne kullanıyorsunuz? - Falancayı. - Ama o kırışıklık için. Sizde morluk var. Maske yapıyor musunuz? - Ha? - Bir de tabii kapatıcı lazım. Bunu televizyona çıkan bütün müşterilerim kullanıyorlar, (bu taktik yeni başladı) çok memnunlar. Bitki özlü olduğu için faydalı, içindeki fanfinfon granülleri de pırıltılı olduğundan, pigmentleri alafortanfoni yapıp yaşı küçültüyor! - Haaa, hadi ya? - Tabii, bakın (sürüyor) görüyor musunuz? (Aynada sadece tereddütlü bir surat görüyorum ama...) - Ben bir nemlendirici... - Bu üçünü bir arada alırsanız, yüzde yirmi indirim var, yanında da (evde yüzyirmi tane olan ve çekmecelerin kapanmasını engelleyen, ne küçük ne büyük, kullanışsız boy) makyaj çantası veriyoruz! - E o zaman... - Kasaya götürüyorum, güle güle kullanın! Saçınız için bir şey? - Hö? Kıyafet konusunda, idareyi ele alan bir eleman, bana dükkanı satın aldırtabilir. Ama zevkli, ve zeki biri olacak. Yani "Şööle bir şalvar ister misin canım? Çok moda bu sene, Gizem Özdilli de aldı bundan dün..." gibilerinden bir soruya benim vereceğim cevap, "Haydi Allahaısmarladık" olacaktır. Baktınız ısrar ediyor, favori bahanelerim olan: "Acelem var sonra bakarım", "Çok pahalı, mümkün değil", "Buna çok benzeyen bir şeyim zaten var", "En nefret ettiğim renk budur", "Bunu ancak annem/kızım/kız kardeşim giyer"den birini seçebilirsiniz. "Sizi 16 yaşında gösterdi", "Gözlerinizin rengine uydu", "Canım bu kadarcık dekolteden ne çıkar, herkes giyiyor?" gibilerinden kalıpları yemiyoruz artık da... Şak diye ne istediğimi anlayıp, o tarzda altı tane kıyafet getiren satış elemanından, sadece adalet yerini bulsun, işini iyi yapan insan kazansın diye alışveriş yaparım ben.
|