| |
|
|
Ne kadar ayıplamalı?
Faksın bir bölümü çıkmadığı için kimin gönderdiğini bilemiyorum. Ama özetle şöyle denmiş: "Dün Alp Berker'in sevdiği parçaları yayınladınız. Tamamı yabancıydı. Okurunuz nasıl bir kişi ki bir tane dahi Türkçe parça sevmiyor?" Valla bunu ben de düşündüm: Türkçe ya da Türkiye yapımı müzikten hoşlanmayan bir Türk! Ancak ben bu durumu, fakstaki gibi 'yermek' ve 'ayıplamak' yerine 'anlamaya' çalışıyorum. Sahi! Nasıl oluyor da oluyor?
***
Gerçekten de insan-müzik ilişkisi açısından Türkiye ilginç bir örnek. Bir yanda türkü, sanat müziği, arabesk vs. dinleyen geniş bir kesim bulunuyor. Öte yanda herhangi bir yerli tınıya tahammül edemeyenler duruyor. Tabii bir de (benim gibi) hemen her telden çalanlar var. Müzik sosyolojisi yapmak... Yani farklı grupların müzik tercihlerini saptamak gayet zordur. Örneğin "üniversite mezunları yerli ve yabancı pop dinler" diyemezsiniz. Çünkü aralarında hatırı sayılır oranda 'Müslüm Babacı' ya da türkü tutkunu olduğunu biliyoruz. Mesela okurumuz Öznur Karakaya'yı hangi kategoriye sokabilirsiniz? Şu yelpazeye bakın: "Yatakta yatarken: Mutlaka İlhan İrem çalmalı. Yanımda sevgilim de varsa; 'Power of Love' (Celine Dion) mükemmel bir gecenin başlangıcı olabilir. Telefonum bozuk çıkarsa satanı arayıp 'Batsın Bu Dünya'yı dinletirim. Sakinleşmek içinse 'Pink Floyd'dan herhangi bir şarkıyı seçerim. Şefliğe atanırsam herkese yüksek sesle, 'Pazara kadar değil, mezara kadar' şarkısını çalarım..."
***
Şimdi ne diyeceğiz? İlk okurumuzu 'listesinde yerli parça yok' diye yüzde 100 ayıplarken; ikincisini, 'karışık' dinlediği için yüzde 50 mi eleştireceğiz? Tartışmayı şimdilik bu soruyla keselim. Yarın klasik Batı müziği yapan Türk sanatçılardan söz edeceğim.
|