| |
'Hayır'la iktidar, 'evet'le siyaset
ON kere yazıp çizmenin bir anlamı yok.. Belli ki Denktaş koltuğu bırakmayacak.. Sonuna kadar direnecek.. En temel konuda kendi seçmeninin yüzde 65'i ile ters düşen bir cumhurbaşkanının, o görevi nasıl yürüteceğini yaşayarak göreceğiz.. KKTC'yi artık temsil etmesi mümkün mü? Hâlâ 'Rumlar kendi milli davalarına sahip çıktılar' diye demeç veriyor.. Bu ne demek? Türkler 'evet' diyerek milli davalarına sahip çıkmadılar demek değil mi? Denktaş'a göre milli davaya bağlılık, 'hayır' diyerek köprüleri atmaktı.. KKTC'yi 'Denktaş Cumhuriyeti' yapmaktı.. Bunları söyleyen Denktaş, aynı zamanda Avrupa Birliği'nden kendileriyle direkt temas kurmasını istiyor.. Yarın limanların açılmasını, ticaretin kolaylaştırılmasını, ambargonun kalkmasını, KKTC'nin tanınmasını da isteyecektir.. Peki bu istekleri neye dayanarak yapıyor? Gerekçesi ne? Evet oyları.. Anladığım kadarıyla Denktaş sırtını yüzde 75'lik Rum oyuna dayayarak görevde kalmak, yüzde 65'lik Türk oyundan yararlanarak da politika yapmak istiyor.. Evet üzerinden politika.. Hayır üzerinden iktidar.. Böyle bir anlayış nerede var? Kendi toplumunun patlama noktasına gelen atmosferini hissetmeyen, onların taleplerini anlamayan, değişime dire- nen hangi lider ayakta kalabildi? Ecevit örneği ortada.. Yüzde 22 oyla başbakanlık yaparken yüzde bir oyla evinde oturmaya başladı.. Sözünü kimse dinlemiyor, kimse düşüncelerinden yararlanmak istemiyor.. Çünkü toplumdan koptu.. Toplum aldı başını gitti, Ecevit yerinde kaldı.. Yarın Denktaş'ı da aynı son bekliyor.. Efsane lider, kahraman adam olarak dolaşacağı günler geride kaldı.. Merak ediyorum.. Türkiye'den hangi kuruluş konuşması için davet edecek, birkaç marjinal partinin dışında kim sahip çıkacak? Kim kol kanat gerecek? Ne AB çağırır ne de ABD.. Sonra, çıkıp konuşsa ne söyleyecek? Birileri çıkıp da 'Ada halkı senin gibi düşünmüyor' derse ne yanıt verecek? Kendi halkı onu dinlemiyor ki başkası niye dinlesin.. KKTC bugüne kadar, Rahmi Koç'un deyişiyle 'Kendir pişir kendin ye' devletiydi.. İlk kez bu sıfattan kurtulma şansını yakaladı.. Dikkatinizi çekerim.. Denktaş'la değil, Denktaş'a rağmen yakaladı.. Denktaş, KKTC Cumhurbaşkanı sıfatıyla Ankara'ya gelebilir.. Protokol turu atabilir.. Ama artık sadece Ankara'ya gelebilir.. Belki Ecevit'i, Bahçeli'yi de ziyaret eder.. Hayırlı günler hakkında konuşurlar falan.. Ama hepsi bu.. Edirne'nin ötesine geçemez.. Neden mi? Referandumdan önce KKTC tanınmıyordu ama Denktaş, Türk toplum lideri olarak itibar görüyor, bu sıfatla temaslar yapıyordu.. Referandumla birlikte bu vasfını yitirdi.. Çünkü temsil ediyorum dediği toplum onun gibi düşünmüyor..
|