 |  |
U2 Kıbrıs'ta...
Bugün toprağa vereceğimiz Sakıp Sabancı hasta yatağında yazdığı son mektuplarında cumhurbaşkanı ve başbakana Kıbrıs sorununun çözümü için gösterdikleri çabalardan dolayı teşekkür etmiş...
Hayattan ayrılmaya hazır- landığı saatlerde bile Kıbrıs'taki çözümü düşünen Sabancı'nın sözlerini biz, KKTC hükümetinin davetlisi olarak geldiğimiz Kıbrıs'ta okuduk.
***
Geldiğimizin ertesi sabahında aldığım "Yeni Düzen" gazetesinin arkasındaki kocaman ilanın tepesindeki şimşir puntolarla yazılmış çarpıcı "U2 Kıbrıs'ta" başlığı ilgimi çekti.
Başlığın altındaki yazıları yutar gibi okuyuverdim:
"5 Haziran Cumartesi saat
21.00....
Magusa Namık Kemal Meydanı.
Dünyaca ünlü İrlandalı rock grubu, dünya turnesine, Kıbrıs Konseri ile başlıyor."
***
Okumaya devam edince, bunun bir referandum kampanyası ilanı olduğunu anladım.
KKTC için hayal sayılacak birçok örnek üzerinden yürütülen bu ilan kampanyasında benim şansıma U2 Grubu düşmüştü...
İlanın siyasi mesajını içeren etkileyici kampanya anlatımı şöyleydi:
"Bu konserin gerçeğe dönüşmesi bir evet'inize bağlı.
Referandumda evet deyin, Kıbrıs Türk toplumu dünyaya açılsın. Kıbrıs stadyumları, meydanları, konser salonları artık dünya starlarını da ağırlasın. Gençlerimiz dünya stan- dartlarında yaşasın, hiçbir eksiği kalmasın."
Sonunda da büyük harflerle Cumhuriyetçi Türk Partisi önderliğindeki Birleşik Güçler'in sloganı yer almaktaydı:
"Bir evet'le dünyaya bağlanın."
***
Rauf Denktaş ada halkından yüz bulamadıkça Türkiye'de garip koalisyonların desteğiyle dolaşırken, bizler burada KKTC halkının nabzını tuttuk.
"Ganimetçiliği her şeye rağmen sürdürebilirim" anlayışı iyice siliniyor. Bura halkı belirsizlikten bıkmış usanmış. Kimliksiz yaşamaktan yorulmuş. Taşınacak olanlar bile nihai bir anlaşmaya bu yüzden sıcak bakıyor... Onlar sıcak baktıkça da Denktaş daha fazla Türkiye seyahati yapıyor, daha fazla ülkücü desteği arıyor.
Denktaş'ın her gün biraz daha abanarak ülkücülerden medet umması burada hafif bir endişe yaratıyor.
Devlet Bahçeli'nin egemen bir devlet olarak ilan ettiğimiz ama kimsenin tanımadığı KKTC'ye büyük bir grup ile gelecek olmasını, siyasal şiddet arayışları olarak yorumlayanlar bile var.
Ancak tüm karşı yöndeki çabalara rağmen, bugün itibariyle KKTC, referanduma "evet" demeye hazır görünmekte...
***
"Evet" oyu, Türkiye'yi işgalcilikten kurtarmakla kalmıyor, KKTC'yi de "Birleşik Kıbrıs Cumhuriyet"inin kurucu ortağı yapıyor. Nüfusun yüzde yirmisi, toprağın yüzde yirmi dokuzunu, egemenliğin de yarısını alıyor...
Kıbrıs'ın en ucunda bulunan olağanüstü güzellikteki Dip Karpaz'a doğru yol alırken Ankara'nın burayı ısrarlı bir şekilde "Akdeniz Kültüründen" koparmaya çalışmasının anlamsızlığını düşünüyordum.
Sadece Akdeniz mi, AB de Denktaş tarafından lanetli sayılmış... CTP iktidarı işbaşına gelene kadar resmi Bayrak Televizyonu, AB ile ilgili hiçbir programa iltifat etmemiş...
Yeni koalisyon hükümeti ancak bir buçuk ay önce "Başbakanlık AB Uyum Koordinatörlüğü" kurmuş. Başında 28 yaşındaki Erhan Erçin var. Sekiz kişilik çok genç ve gayretli bir grup, bu kasıtlı geç bırakılmışlığı aşmaya çalışıyor.
***
Koordinatör Erhan Erçin, bizlere verdiği brifing sırasında çarpıcı bir imada bulundu...
KKTC'ye konulan ambargonun istenseydi zamanında aşılabileceğini ama bu sorunu çözmemeye yeminli anlayışın ambargoyu çözmek yerine, bunu çözümsüzlük tezini güçlendirmek için kullandığını söyledi.
Yıllardır dinlediğimiz "ambargo" söylemi de, teknik değil, dipli köşeli sorgulanmaya muhtaç bir siyasal söylem galiba.
Ama referandum ve yeni bir cumhuriyet kurma telaşı bu çok önemli imayı gölgeledi...
KKTC'yi Akdenizlilikten ve AB'den koparmak, burayı üretim yerine ranta bağlamak, İç Anadolu'dan bu coğrafyanın dokusuna uymayan insan taşımak, Türkiye'nin Kıbrıs politikasını oluşturmuş.
Bu anlayış KKTC'nin hayatiyetini yitirmesine, dünyadan ve yaşamdan kopmasına neden olmuş.
Karpaz'ın doğası, erken ilkbaharın yeşili, çıldırmaya hazırlanan renk paleti ve Akdeniz mavisi ile nelerin yitirildiğini öylesine iyi anlatıyordu ki.
Zaten gözüme çarpan ilan, yaratıcılık açısından olduğu kadar tecritin yoğunlu- ğunu anlatmak açısından da çarpıcıydı...
Bir dünya gerçeği olan U2 rock grubu, KKTC gençliği için referandum ertesinin bir rüyası idi.
Dilerim, KKTC gençleri U2'yi Magusa'da dinler...
Batı için sıradan bir olay, Akdeniz'in göbeğinde Akdeniz'den uzak KKTC gençliği için ulaşılması çok güç bir rüya olmaktan çıkar..
|
