|
|
Mümtaz Hoca'ya “vazgeç” önerisi!
Ne zaman Kıbrıs konulu haber ya da tartışma ekrana gelse, milletimizin eli kumanda aletine gidiyor ki "reyting analizleri" buna kanıttır. Yani halkımız sevmiyor şu Kıbrıs muhabbetini.. Millet, o kadar bıkmış ki Kıbrıs konusundan, bir ikilem içinde bile hissetmiyor kendini. "Evet" ya da "hayır" demiyor, Denktaş ya da Talat arasında bir tercih filan yapmaya kalkışmıyor.. İlgilenmiyor, umursamıyor.. Şöyle düşünüyor vatandaş: Gelmiş geçmiş bütün Birleşmiş Milletler genel sekreterlerinin adını öğrenmek zorunda kaldık. 1974 çıkarmasında dükkânlarımızın adını "Gazi Magosa", "Kahraman Lefkoşa" filan yaptık.. 40 yıldır dünyanın değişik merkezlerinde imzalanan bir sürü barış anlaşmasına tanık olduk.. Kıbrıs fatihi Denktaş'ın, kimbilir kaç kez masaya yumruğunu vurmasını ve görüşmeleri terk etmesini gururla izledik. Sayısız planla ilgili yapılan sayısız boş konuşmayı dinlemek zorunda kaldık. Ve artık bıktık. Halkımız böyle düşünüyor.. Bu nedenle dün Ankara'nın göbeğinde "imza kampanyası" başlatan Denktaş'ın danışmanı Mümtaz Soysal'a, haddim olmayarak "vazgeç!" demek isterim. Çünkü kendilerinin maalesef bu konuda hiç şansları yok.. Rüyasında görse inanamayacağı olay gerçekleşebilir, mesela kurduğu parti yüzde 10'u aşabilir ama Kıbrıs konusunda etkili bir imza kampanyası kotaramaz. Durum bu derece umutsuz yani.. Adım gibi eminim: Mümtaz Hoca'nın "Annan Planı'na karşı çıktığınızı göstermek için lütfen bir imza verin" kampanyası tutmaz. Muvazaa olmazsa, numara çekilmezse, ayarlama yapılmazsa Hoca'nın metnine Kızılay Meydanı'nın göbeğinde imza atacak yüz kişi bile çıkmaz.. İddiaya girmeye varım. Yanlış anlaşılmasın. Sorun, kampanyanın "Plana hayır" denmesinden kaynaklanmıyor. Mesela "Annan Planı'na destek verdiğinizi göstermek için lütfen bir imza verin" kampanyası da tutmaz.. Yani sorun, Mümtaz Hoca'nın partisinin aldığı ya da alacağı binde bilmem kaçlık oy oranında değil. Hoca'nın şanssızlığı "marjinalliğinden" kaynaklanmıyor yani.. Olacak şey değil ama Mümtaz Hoca, sandıkları patlatan siyasal bir çıkış yapsa dahi, değil mi ki söz konusu olan Kıbrıs'tır, bütün kapılar kapanır ve hemen devreye 40 yıllık bıkkınlık girer.. Çözüm mü? Çözüm 40 yıllık çözümsüzlüğün yarattığı bıkkınlığın hesabının verilmesinden geçer..
|