kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Dün cuma idi...

Kalktığımda cıvıl cıvıl bir bahar sabahının güneşini bulamadım. Bir anlığına dondurulmuş mat bir ışık vardı. Takvimlere göre bahar gelmiş ve çiçeklerin açmış olmasına rağmen İstanbul'da birkaç gündür ince ve sinsi bir ayaz hüküm sürüyor.
Çayımla zeytin ezmeli bir dilim ekmeğime, gazete tomarı ve haber kanalları eşlik etti...
Statükocuların son umudu Kıbrıs konusunda onları yaya bırakan çok önemli bir adım atılmış, KKTC halkının tecrit edilmiş bir Korsan Ada'da yaşamaktan kurtulmasına az kalmıştı.
Türkiye'nin de AB üyeliği biraz daha yaklaşmıştı. Bununla ilgili yorumları okuyup durdum.

***

Kıbrıs çözüme yaklaştıkça, AB üyeliği açısından uyum yasalarının uygulanması daha da öne çıkıyordu.
Dün Leyla Zana ve üç DEP'li milletvekilinin duruşması vardı... Yazının başına oturuncaya kadar, ara ara mahkemenin gelişimini izledim... Benim bıraktığım son noktada öğle arası verilmişti ve avukatlar umutsuzdu. Uyum Yasası'na rağmen Devlet Güvenlik Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin hiçbir uyarısını dikkate almamıştı. Hukuksal açıdan, Uyum Yasası çıkaran ama onu dikkate almayan bir ülke konumuna düşüyorduk.
Başta Rauf Denktaş olmak üzere tutucular cephesinin KKTC ve Türk halkını dünyadan koparma girişimlerinin Borsa'daki izdüşümünü izlemek de, cuma sabahlarının özel bir eğlencesiydi benim için.. Çözüme yaklaştıkça Borsa havalanıp uçmuştu. Dün en yüksek noktada olmasa da güne gene artarak başladı.
Kimi yorumcular Borsa'nın referandum tarihi olan 24 Nisan'ı beklediğini söylüyordu... Kimileri, Milli Güvenlik Kurulu'nun pazartesi günkü toplantısının gözlendiği kanaatindeydi... Milli Güvenlik Kurulu'nun Kıbrıs'la ilgili toplantısının ilk bölümünün her gazeteye yansıyan resmi başkaydı. Kimisi kurulun "tam desteğini", kimisi "elini" göstermediğini, kimisi de "Denktaş'ı beklediğini" söylüyordu. Bu çelişkili yorumlara rağmen, Borsa'nın Güvenlik Kurulu'nun kararını beklediği savına, konjonktür itibariyle fazla katılmadım.
Eğlenceli meşguliyetlerimden biri de, gazeteleri jürisini kendimin oluşturduğu sınavdan geçirmek oldu. Türkiye'deki mevcut zihniyetin "Batılı" standartlara oranla hangi noktada olduğunu görmek açısından önem taşıyan, AP Genel Kurulu'nda onaylanan Türkiye Raporu'nu hangi gazetenin, nerede ve nasıl verdiğini incelemeye koyuldum... Rapor, 84 ret oyuna rağmen 212 oyla kabul edilmişti. Gazetelere yansıyan özetlerde ilginç saptamalar vardı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasi ve sosyal gücünün kısıtlanması oldukça zor ancak kaçınılmaz bir süreç... AP, AK Parti hükümetini, Türkiye'deki karşıt güçlere, yerel ve ulusal bürokrasiye, adli güce ve orduya direnmesi için cesaretlendiriyor.
Türkiye'de güçlü bir muhalefete rağmen AB'ye uyum konusunda cesur adımlar atıldı. Yeni reformlar ve bunların gerçek anlamda uygulanması gerekiyor. Türk hükümetinin kararlılığına rağmen Türkiye henüz Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmiyor. Köklü bir anayasa değişikliği gerekiyor. 1982 döneminin otoriter rejiminin mührünü taşıyan bir anayasanın korunması doğru değil.
Türkiye'nin laik devlet anlayışı, AB'ninkine uymuyor. Bu anlayış ülkede din ve vicdan özgürlüğüne kısıtlama getiriyor." Raporun tespitleri uzayıp gidiyordu...
***

Bir ara Adalet Bakanı Çiçek'in İngiliz Büyükelçisi ile birlikte yaptığı basın toplantısı gözüme ilişti. AP'nin talep ettiği ve Kopenhag Kriterleri kapsamındaki anayasa değişikliklerinin bu ay yapılacağından söz ediyordu. MB Başkanı Serdengeçti'nin, iktidarın rehavete kapılmaması ve mali disiplin ile yapısal reformlara hız vermesi konusundaki uyarısını da gene orada işittim...
***

Dün cumaydı. Bahar uzun yoldan geliyor ama işler iyi. Durum rahat... Kıbrıs çözüm yoluna girdi, şimdi hızlı ve radikal reform zamanı... Geri kalan sürede hükümet biraz daha gaza basmalı... Menzile az kaldı çünkü...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Rauf Denktaş Papadopulos'cu mu?   / 10-04-2004
 Devlet mi İslam, toplum mu?   / 05-04-2004
 Dün cuma idi...   / 03-04-2004
 Kabadan inceye...   / 29-03-2004
 Laikliğin teminatı AB değil mi?   / 27-03-2004
 AKP ve radikal demokratikleşme ihtiyacı...   / 22-03-2004
 Denktaş'ın borsasında son durum   / 20-03-2004
 Ne olacak bu Kara Kuvvetleri'nin hali   / 15-03-2004
 Erdoğan'ın Fenerliliği, Trabzonluları kızdırıyor...   / 13-03-2004
 Kadınbudu...   / 08-03-2004
UMUR TALU
Basın hürdür ya siz?
Batı temel hak ve özgürlükler...
EMRE AKÖZ
Bu ne çile Tanrım!
Herhalde eski kafalıyım! Filmlerde...
MEHMET ALTAN
U2 Kıbrıs'ta...
Bugün toprağa vereceğimiz Sakıp Sabancı...
Golf'ü düşünürken 11 Eylül'ü ıskaladı
İstihbarat birimleri, 6 Ağustos 2001'de, yani 11 Eylül'den 1 ay önce...
Iraklılar'la savaşmak için eğitilmedik
Washington Post'un iddiasına göre yeni Irak ordusundan bir tabur, bu...
Hırs, Ter, Gözyaşı: 2-2
Hırs, Ter, Gözyaşı: 2-2
Kartal, Veysel ve Youla'nın golleriyle 18. dakikada 2 farklı geriye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Sarı Sayfalar | Otomobil | ON
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.