Geçmiş bayramınız
Kutlu olsun olmasına ama benim için hayvanat telefatına dair olması hasebiyle hayat boyu ne kutlu ne de mutlu olmuştur onu da diyeyim. Bu yaklaşımımı dini vecibeler açısından eleştirilesi bir tutum olarak algılayan olur ise de o, onun bileceği iştir; ne demeye çalıştığımı ısrarla anlamamakta direniyordur, e o zaman ne hali varsa görsündür ve dahi... Yani ki özetle 'hayır yapma'nın yolunun sevgiden geçmesi taraftarı bir garip Kayahan'ım ben de şunun şurasında!
Bayramda ne halt ettin derseniz. Herzaman olduğu üzre şehri bekledim. Bayramda oğul uşak bit yavşak yapılan korkunç tatillere çıkmayan insanlar aşağı yukarı ne halt ederse onu yaptım tabiiki. (Bu tabii ki lafı genç nesil tarafından bir zamandır de- eki alarak kullanılıyor; üstelik dikkat ettim Cem Yılmaz'da böyle kullanıyor. Allah allah! Neden acaba? Bu arada kendisinin öldürücü mahiyetteki reklam filminin hastasıyız.) Tatil benim gibi 'deliye her gün bayram' dizaynı, bu yaşlı mı yaşlı dünyamızda oksijen tüketen biri için de faideli oldu diyebilirim. 'Vizontele'yi (galaya gidemedim tabi), 'Hababam Sınıfı'nı gördüm ikisi de çok eğlenceli, moral düzeltici filmler. 'Okul'a belki hakkaten korkunçtur diye henüz gitmedim (İşşte hayatımın itirafı, İbrahim Tatlıses de aslında benim!).
JANJANLI FİLMLER Bu sıra 'janjanlı, kımıl kımıl, filmlere öncelik tanıyoruz. Hababam'da Seren Serengil'in eski kocası Ozan Kaçmaz'ı (benden kaçmaz!) tespit ettim. Filmin başında ve sonunda iki ayrı karede görünmüş. Şafak Sezer'in kayınbiraderiymiş ondan duhul etti zahir filme. Şafak Sezer demişken kendisinin çok komik bir kimse olduğunun altını çizmeliyiz.
En çok ona güldüm. Dilerim değeri daha çok bilinir. 'Vizontele'de ise ede ede şuna dikkat ettim; Yılmaz'ın küçüklüğünü oynayan bir oğlan (şişmanla karışmasın) var gidenler hatırlasın bir. Bu oğlanın yüz hatları, bakışları Nurgül Yeşilçay'a ne kadar da benziyor. Kardeş mardeş rolünde oynatılabilinir yani bi filmde; o derece. Benzetme deyince, benim 'köşegönder'imde önceki yıllar yer alan 'Benzetme Köşe'm baktım da Sabah'ın ilavelerinden Günaydın'da köşesi olan, 'Tül'in- Tül'out' hanım tarafindan yaşatılıyor. Fekat gelgör ki taklitler aslını yaşatırlarmış dimi efendım. Gerçeklere kayıtsız kalmayalım.
Pek yakında 'ÖzzBenzer Köşesi' ilen hadiseyi canlandıralım diyoruz. Benden duymuş olmayın. Vizontele'den söz açmışken Erdoğan soyadının şanslı bir soyadı olduğunu düşündüğümü belirtmek isterim.
Bkz. Yılmaz Erdoğan (adı üstünde), Mustafa Erdoğan (kameralar üstünde!), Tayyip Erdoğan( laf söylenmez üstüne!), Nehir Erdoğan (akar, akar,akar). Bayram tatilinde sadece sinemaya gitmedik kuşkusuz (off! be 'kuşkusuz' dedim!) Genç tiyatro grubu 'Tiyatro Kılçık'ın Sıraselviler'deki Yaga'da pazartesi geceleri sergiledikleri 'Bak Şu İşe!' adlı oyunlarına gittim. Ne kadar yetenekliler ne hoşlar. Masalarda oturup hem içkinizi sigaranızı içiyor hem interaktif bir hadise yaratıyorsunuz çocuklarla birlikte. Cumartesi gününüzü hüznümle gölgelemeyi istemem. Elim de varmadı zaten hayat dolu Samim Değer'in, Samimciğimin arkasından yazı yazmaya. İnsanın içindekini ifade etmesi bazen ne kadar zor. O zaman anılara sığınıyorsun. Şu kadarını söylememe izin verin yalnız; benim, okuldan arkadaş, 'Sarıkız'ın anıları' Selda Uskan'ın Milliyet'te geçen hafta yazdığı gibi Samim Değer gazetelerde belirtildiği üzere sadece Müjde Ar'ın eski kocası değildi. Samim onca filme, TV çekimine (klibimsi çekimler yapardı o zamanlar, daha ortada klip diye bir zorumuz yokken) imza atmış, beyninde de sürüyle yapacağı projesi olan Değerli bir güzel adamdı. Samim 'Değer'di. Rahat uyu Samimcim. Nezahat Bayram'ı da kaybetmişiz. Ölüm ilanını gördüm. O gün tek satır yoktu gazetelerde. Tabi, Firdevs Abidin ikilisi ve Bayhan'ın burnundan yer kalmamıştır. Canım ülkem benim!
|