Ortaya karışık
Gönülden merhabalar... Umarım afiyettesinizdir. Kar kıyamet yağmur çamur derken benim köylüm, benim işçim, benim işadamım ve alayının zarif zevcesi, kerimesi, mahdumu, hasılı herkes 'baharı bekleyen kumru' pozisyonuna geçti bile... Hasta filan olmayın; yalancı bahara kapılıp hem açılıp hem saçılmayın demeye getiriyorum lafı. Böyle geçiş mevsimlerinde, özellikle kulak burun boğaz doktorlarının zevkle ellerini ovuşturduklarını düşünürüm hep; fesatlık işte.
Mutlu etmeye çalışın kendinizi. Ben böyle deyince 'nerdee, para yok pul yok; öyle demlik gibi durup duruyoruz' filan gibi bildik bi serzenişte bulunmayın gözünüzü seveyim. Kırlık bi yerde bağdaş kurmanın, akan ya da duran bi suya bakmanın, hhmmsnnıff diye şöyle derin bi nefes almanın nesi parayla. Hı?
Hadi birden açık havaya çıkamadınız oksijen fazla geldi tepe sersemi yaptı diyelim. Sinemaya tiyatroya gidin. Neredesin Firuze'yi hala görmediniz mi misal? Ona da neredesin neredesin diyip duruyorlar en çok da buna kıl oluyorum. Ayol o neredesin yazılır nerdesin okunur. İnanmazsanız Akademi Türkiye'nin de eğitmenlerinden biri olan Can Gürzapa sorun. O eee'yi okuyup durmayın öyle ilkokul çocuğu şiir okur gibi. (Oh! bunu da burdan dedim rahatladım) Dün gösterime giren Jack Nicholson, Diane Keaton, Keanu Reeves ve de Şahnaz Çakıralp'e (dermişim) fevkalade benzeyen Amanda Peet'in oynadığı 'Aşkta Herşey Mümkün' filmini ise hakikaten hiç kaçırmayın derim. Muhteşem.
YARIŞMA ENFLASYONU Şu malum yarışmaları seyredin. Mesela ben, bendime sığmayıp taşıp ve dahi kendimi aşıp evdeki bütün TV'leri yan yana koyarak ne kadar yarışma varsa hepini birden seyretmek niyetindeyim. Ha bi gören olur manyak der filan; o onun problemi. Hem biri söylesin şunlara, bunları aynı saatte yayınlamasınlar canım. Yarışma de canımı ye.
Günlerdir ellerimi çırpıp duruyorum keyiften; ne güzel, yeni Firdevs'lerimiz, Abidin'lerimiz olucek. Bi de ne kadar yarışma o kadar noterdir di mi hattızatında? Yani öyle olması gerekir. Yok sistemde öyle değil galiba ya da noter kıtlığına kıran girdi; Noter Nihat Beyan Bey tarihin derinliklerinden kopmuş gelmiş. Adam dondurulmuş gibi; en ufak yaşlılık belirtisi yok. Benim ilk gençlik yıllarımdan kalma (gelme) yarışmaların vazgeçilemez noteri Ayan Beyan Bey... Kıvırcık saçlı bir hanım noter daha var, onu da şimdiden koruyup gelecek nesiller için yeşillendirelim derim ben. Zira memlekette yarışma noteri diye bir kategori varsa onlar kolay yetişmiyor!
Bugün kadın olmanın nimetlerinden ve fena yanlarından yana ukalalık edecektim; önümüz 'Kadınlar günü'. İyi de yer dediğin biter bi ara. Kutlamakla yetinerek çalılıkların arasına dooru uzaklaşmalı en iyisi. (Black-out... Ayşegül kaybolur. Derinliklerden sesini duyarız. Söyleyeceği sahi bi şeydir.) Hey! Yarın Adana Carrefour'da söyleşi ve imza günüm var gelsenize. Işıklar yanar.
|