| |
Yeni girişimci şirketler'in 7 harikası...
 MURAT YANIKLAR muraty@sabah.com.tr
Türkiye, özellikle son dönemlerde meydana gelen ekonomik krizler nedeniyle, üreticilerin, yatırımcıların, sanayicilerin, ihracatçıların ve tabii ki yeni girişimcilerin kendi alanlarında stratejiler belirleyerek, önlemler alınmasını zorunlu kılan bir ülke haline geldi. Bu durum, "kriz yönetimi" olgusunu beraberinde getirmekle beraber, kriz oluşumundan önceki bazı safhalarda da doğru adımlar atılması gerekliliğinin de altını çiziyor.
Örneğin; ABD'ye yönelik 11 Eylül sonrasında dünya genelinde yaşanan ekonomik durgunluk Türk şirketlerini de güç bir konuma soktu. Bu şartlarda yeni kurulan girişimler, - moda deyişle start-up'lar - oldukça zor günler geçirdi. Bu durumun sadece Türkiye için değil, tüm dünyaya yönelik bir zorluk olması alınacak tedbirler ve başvurulacak stratejileri daha global hale getirdi.
Bağımsız araştırma kuruluşu Venture Economics tarafından 1200 risk sermayesi fonu üzerinde gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre bu alanda, 1970 yılından bu yana en kötü dönem yaşanmış. Elbette ki yaşanan krizin boyutu da bunda etkin bir rol oynamakla birlikte, bu ve buna benzer koşullarda "yeni girişimciler" in ayakta kalması için bazı kriterlerin de yerine getirilmesi gerekiyor.
"Stratejik ilişkiler", "liderlik ve yetenekler", "çekirdek iş süreçleri" olmak üzere üç boyutta da özetlenebilen bu faktörler, sorunları öngörmek, çözmek; riski azaltarak yeni öncelikler belirlemek için son derece kullanışlı gözüküyor.
Yine de "yeni girişimci şirketler" in en sık yaşadıkları sorun, kısa dönemde yapmak zorunda oldukları ile uzun vadede yapmaları gerekenler arasındaki dengeyi kurmaktan ibaret. Buna yönelik aşağıda önerilen kriterler ise sorunun aşılması konusunda gerekli ipuçlarını sunabilecek nitelikte;
1Yönetim ekibinin oluşturulması
2Başarıya götüren "ilk müşteriler"
3Bir arada tutan vizyon
4İşbirlikleri
5Disiplinli ve deneysel bir yaklaşım
6Yönetim ekibinde değişim
7Ölçeklenebilir süreçler oluşturulması
Yeni girişimci şirketlerin başarıya ulaşması yönetim süreçlerinin öncelikle merkezi bir mekanizma haline gelmesiyle başlıyor. Bunu izleyen müşteri profilinde, şirketlerin başarı grafiğini belirleyen hatta pekiştiren ilk müşteriler önemli bir yer teşkil ediyor.
Yönetim ekibinin oluşturulması ile ortak paydanın belirlenmesini içeren vizyon ise hedefe ulaşılmasında sağlıklı ve etkin bir rol oynuyor. Start-up'ları bir adım öteye götürecek en önemli adımlardan biri de, doğru işbirlikleri yapmaktan geçiyor. Aslında her şirket için geliştirici bir durum arz eden işortaklıkları, yeni girişimcilerin büyümesi, verimlilik sağlaması ve tanınması için daha önemli etkiler barındırıyor.
Yine bunu izleyen etapta disiplinli ve deneysel yaklaşımların gerek hizmet ve müşteriler, gerekse işbirlikleri ve yurtdışı pazarı için önemi elbette ki tartışılmaz. Mevcut kriterlere sahip şirketlerin yönetim ekiplerinde değişiklikler, doğru planlama ve kararlar çerçevesinde başarıya götüren en önemli unsurlardan biri sayılıyor.
Yine bunun bir uzantısı olarak ölçeklenebilir süreçlerin oluşturulması, bir önceki kriterlerde değindiğimiz deneysel yaklaşımın daha geniş bir boyutu olarak da algılanabilir. Görüldüğü üzre; sadece ekonomik kriz sırasında alınan tedbirlerin şirketlere daha az kayıplar verdirmesinden çok, önceki süreçlerde sahip olunması ön görülen kriterler, yeni girişimci şirketler olarak adlandırabileceğimiz ve ülke ekonomosinin gelecek nesillerde belki de bel kemiğini oluşturacak işletmeler için çok büyük önem taşıyor.
Bu nedenle kriz yönetiminin yanısıra kriz öncesi yönetim her şirkette olduğu gibi start-up'lar için de daha öncelikli bir hale dönüşüyor.
|
|
|
|
|
