|
Radyasyonun kaynağı çok
Elektromanyetik alan dendiğinde akla ilk cep telefonu geliyor. Oysa evlerimizde saç kurutma makinesinden mikrodalga fırına kadar her tür elektrikli alet etrafa ışın saçıyor. Işıma özellikle küçük çocukları tehdit ediyor.
Yaşadığımız çağın insan hayatına getirdiği birçok kolaylık var. Elektrik enerjisiyle çalışan sayısız ürün bunların başında geliyor. Ancak her teknolojinin ödenmesi gereken bir de bedeli oluyor. Bu bedelin adı elektro manyetik alanlar. Kullandığımız tüm elektrikli cihazlar etraflarına az veya çok ışın yayar. Bunlardan bazıları insan sağlığı için tehdit oluşturmazken bazıları da sağlığımızı tehdit eder. Bu yüzden manyetik alan tehlikesini yalnızca cep telefonlarıyla sınırlamak çok yanlış olur. Gelin soruna geniş bir açıdan bakalım.
Dalga boyu, frekans? Kullandığımız cihazların yaydığı ışınların tehlike boyutunu anlayabilmek için şu tanımlamayı dikkatlice okuyun: Elektromanyetik dalgaların bir saniyede yaptığı salınıma, yani kendini tekrarlama sıklığına frekans denir. Frekansın ölçü birimi Hertz (Hz)'dir. Yani 1 Hz saniyede bir manyetik dalga tekrarı anlamına geliyor. 1 kHz (Kilohertz) saniyede bin tekrar, 1 MHz (Megahertz) saniyede bir milyon tekrar,1 GHz (Gigahertz) de saniyede bir milyar tekrar anlamına geliyor. Elektromanyetik dalgaların bir tekrarlamada aldıkları yola da dalga boyu deniyor. Bu kısaltmalar kullandığımız her elektrikli cihazın üzerinde yazar. Hz ölçüsü yükseldikçe cihazların insanları etkileme oranları da artar. Ancak yapılan araştırmalar bu etkilerin düşünüldüğü gibi kanser veya ur oluşumu gibi etkilerinin olmadığını gösteriyor.
Güneş'e dikkat! Bu tür kanser riski taşıyan ışıma türüne iyonlaştırıcı veya kızıl ötesi radyasyon deniyor. Bulunduğu ortamlar olarak ise nükleer santraller ve çok güçlü manyetik alana sahip dev radarların bulunduğu bölgeler tarif ediliyor. Ancak her gün altında dolaştığımız enerji kaynağımız güneş de oldukça büyük bir manyetik alana sahip. Sürekli korunmasız cilde gelen güneş ışınları dikkat edilmediğinde insanı cep telefonunun yaydığı radyasyondan çok daha kötü etkileyebiliyor.
Termik etki nedir? Cep telefonlarımız ve evlerimizde kullandığımız elektronik eşyaların yaydığı elektromanyetik dalgalar ise insan vücudu için doğrudan bir tehdit oluşturmuyor. Bedenimiz belirli miktara kadar radyasyonla kendi başa çıkabiliyor. Düşük seviyede de olsa uzun süreli manyetik alana maruz kalmak insan üzerinde "termik etki" yapıyor. Bu etkiyi şüphesiz hepimiz yaşadık. Nedir bu? İnsan vücuduna giren radyo dalgaları dokularımızın ısınmasına neden oluyor. Termik etkiye her bedenin tepkisi farklı olur. Ama başlıca göstergeleri baş ağrısı, kalp çarpıntısı, göz yanması ve baş dönmesi olarak özetlenebilir. Özellikle uzun süreli televizyon seyirleri veya bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatlerin ardından bu tür şikayetleri genellikle herkes yaşar. Uzmanlara göre bu tür ışımalar doğrudan tehlikeli değil ama sürekli tekrar etmesi şüphesiz uzun vadede göz veya sinir rahatsızlıklarına yol açabiliyor.
Cep'in hiç zararı yok mu? Düşük ışımalı cihazlar kapsamına giren cep telefonlarında olayı farklı kılan telefonların vücuda yakın olması. Araştırmalar kulağa tutulan bir cep telefonunun özellikle kan dolaşımının yavaş olduğu göz ve erkeklerin testis gibi hassas organlarımız için zararlı etkilere yol açabileceğini gösteriyor. Uzmanlar ceplerin sağlığımızı etkilemesine karşı özel bir ölçüm birimi geliştirdi. Özgül Soğrulma Oranı (SAR) adındaki bu birim cep telefonuyla konuştuğunuzda dokularımız tarafından emilen enerji miktarını gösteriyor. SAR'ın insan sağlığını bozacak sınırı 2 W/kg olarak belirlendi. Yani: 10 gram insan dokusu en çok 2W/kg kadar ışıma kaldırabilir; daha fazlası zararlıdır. Ancak Avrupa ülkeleri SAR konusunda yinede çok hassas davranıyor. Almanya'da piyasaya çıkacak cep telefonları SAR testinden geçirilecek. Işıma oranı düşük olan cihazlara "Mavi Melek" adı verilen özel bir sertifika verilecek. Piyasadaki cep telefonlarının SAR değerlerini www.sabah.com.tr/on adresinde bulabilirsiniz. Ve sakın SAR değerleri düşük diye telefonlarınızı oynaması için çocuklarınızın eline vermeyin. Cep telefonlarının en tehlikeli bölgesi anten çevresidir. Ufaklıklarda her nedense en çok bu antenleri ağızlarına sokmayı severler. Belirli miktar radyasyonu yetişkin insan bedeni kaldırır ancak küçükler için durum çok değişik. Düşük miktarda da olsa manyetik alanların "her türlüsü" onların sağlığını tehdit eder. Çocuğunuzu kendi ellerinizle böyle bir riske maruz bırakmak ister misiniz? Uzmanlar henüz sağlık konusunda kesin bir sonuca varamadı ancak bu ışınların "vitamin" olmadığı da bir gerçek. Öyleyse özellikle cep telefonunun aşırı kullanımından kaçınarak olası tehlikelerden kendimizi ve sevdiklerimizi uzak tutalım. Piyasadaki cep telefonlarının SAR değerlerini www.sabah.com.tr/on adresinde bulabilirsiniz.
REFERANS SİTELER www.ncrp.com www.bfs.de www.icnirp.de www.who.int www.tubitak.gov.tr
|
|
|
|
|