Reyting olayının gerçek yüzü!
Biz bu kadarını beklemiyorduk doğrusu. Yeni dizimiz Avrupa Yakası'nı, daha ilk bölümden günün en çok seyredilen programı yaptınız ya, vallahi insan hassaslaşıyor, "Teşekkürler Türkiye" falan demek istiyor! Bu reyting işi karışık bir iş. Ben g.a.g.'a başladığımda dünyadan haberim yoktu mesela. İki sene önceydi. İlk program yayınlandı, ertesi sabah g.a.g.'ın yaratıcıları Fasih, Hülya ve Tatü heyecanla beni aradılar. - Tebrikler, çok iyi reyting aldık! - Ha, e iyi. Ben şu anda dışarıdayım, sizi arayayım mı? - Reyting'i merak etmiyor musun yahu? - Ee, peki, ediyorum o zaman. - Yedi nokta iki! - İyi bir şey mi o? - Tabii. Share'i de yüzde yirmi iki! - "Share" ne?! - Yahu ilk yüz programın arasında yedinci olduk, üstelik gece onbirde yayınlandığımız halde! - Hadi ya? Niye birinci falan olmamışız? Durumum buydu sevgili okuyucularım! Ne zaman ki, bu dizi işi ciddiye bindi, ben de bizim g.a.g. ekibi gibi konuşmaya başladım: "Kaçta girmiş? Karşısında ne var? Share ne olmuş? AB'de ne yapmış?"... Uzun lafın kısası, "Çarşamba akşamı Avrupa Yakası'yla ortalığı duman etmişiz" diyebilirim! Diziyle ilgili, senaryoyu benim yazdığımı, inanılmaz oyuncu kadrosunu, bir durum komedisi olduğunu biliyorsunuzdur. Ama mesela jenerik şarkısında Ata Demirer'in gazel okuduğunu biliyor musunuz? Gazanfer Özcan'ın parçaya konuşmalarıyla renk kattığını? Şarkının bestecilerinden birinin Cenk- Erdem'in Cenk Durmazel'i olduğunu? Hatta bir bölümde benim 'rap' yaptığımı? Ya birinci bölüm çekilirken, Ata'nın masa başında okuduğu şarkı esnasında benim ve Hümeyra'nın gülme krizine girdiğimizi biliyor musunuz? Hümeyra usta oyuncu tabii, hemen toparlamış. Ben çaylak olduğum için ancak yüzümü, sanki mahvolmuşum gibi ellerimle kapatarak idare ettim! Tam o anda Ata tutup elimi yüzümden çekerek beni de halaya katmasın mı? O kahkaha krizini ağlamaklı bir yüze nasıl çevirdim bir ben bilirim! Zannederim en çok eğlenilen setlerden biridir bizimkisi. Patronun kızı Selin'in dergi yazısını başkasına yazdırdığının ortaya çıktığı sahne örneğin. Gece yarısı olmuş, Şesu rolündeki Bülent Polat, yazıları kendisinin yazdığını açıklayacak. "Affedersiniz Sadettin Bey" diyor ve biz nedense püskürerek gülüyoruz! Nesi komik bunun? Hiç! Ama olsun, her denemede bir oyuncu ya gülüyor ya lafını unutuyor ve tekrarlıyoruz. Bu sefer Ata tutup "Bu gece 'Affedersiniz Sadettin Bey' konulu kabuslar göreceğiz" deyince ipler tamamen koptu. Bir on çekim daha! Sizin de diziyi seyrederken, en az bizim çekerken eğlendiğimiz kadar eğlendiğinize eminiz. Kahkahalarınızı her hafta arttırarak devam ettireceğiz. Çarşamba gecelerini bize ayırın!
|