| |
|
|
Baykal-Karayalçın
SHP lideri Murat Karayalçın bugün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na adaylığını açıklayacak. YTP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş da "solda güçbirliği" arayışları sonuç vermediği için düşkırıklığını ve kaygılarını yansıtan bir açıklamayla partisinin İstanbul adaylığından çekildi: "Kısa vadeli ve anlamsız partisel küçük hesaplar, büyük hedeflerin önüne geçmeye devam ediyor." Bu gelişmeler -bugünkü tabloya göre- 28 Mart'ta bir sandık depreminin enkazı altında kalması kaçınılmaz görünen solun, özellikle de CHP'nin, kaderine razı olmayı, hasarı azaltmaya tercih ettiğini gösteriyor. Gerçi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ısrarla, CHP'nin önünde sonunda Karayalçın'a razı olacağını öne sürüyor ama bize ulaşan bilgiler öyle değil. Karayalçın, Gökçek'in iddiasını, "AK Parti'yi kendisini tercihe zorlama taktiğinin parçası" diye yorumladı, gülerek ekledi: "Melih Bey, 'Bakın CHP Karayalçın'la giriyor. Onunla bir ben boy ölçüşebilirim' mesajı vermeye çalışıyor..." Neyse... Gökçek'in mesajı yerine ulaşacak mı bilmiyoruz ama bizzat Karayalçın, CHP'ye götürdüğü 4 seçenekli önerinin reddedildiğini, görüşmelerin olumsuz bittiğini doğruladı. Seçenekler şöyleydi: *SHP liderliği kimliğini koruyarak CHP'nin adayı olmak. * Yine SHP'li kimliğiyle ve CHP'nin aday çıkarmaması koşuluyla bağımsız aday olmak. * SHP'nin başta DEHAP olmak üzere 5 partiyle oluşturduğu "Demokratik Güçbirliği" ittifakının adayı olarak yarışmak. * CHP ile belediye meclisi üyeliklerinde uzlaşma karşılığı adaylığını koymamak. Baykal, 3 Kasım 2002 genel seçimleri öncesi solda işbirliği tartışmalarında izlediği tutumu (O meşhur "Otobüs kalkıyor, yetişen biner" politikası) bu kez de sürdürdü, Karayalçın'a "Partini bırak, gel CHP rozetiyle aday ol" cevabını verdi. Oysa, Baykal ekibiyle aralarında ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktığı için, Karayalçın 2001'de CHP'den ayrılmıştı. Bu ayrılıklar devam ettiğine göre, CHP'ye dönmesi, savunduğu ilkeleri inkar anlamına gelirdi. İşbirliği yaptığı 5 parti ve seçmenleri nezdindeki güven erozyonu da cabası. SHP ile DEHAP'ın güçbirliğinin toplumsal uzlaşıya etkilerini irdelemeyi bir başka güne bırakıp, yazıyı Karakaş'ın dileğiyle noktalayalım: "Umarız yerel seçimlerden sonra solda ciddi bir değerlendirme ve köklü bir yenileşme süreci başlar..."
|