| |
|
|
Şehitlikte gül bahçesi
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le Polonya'da iken "Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan" aradılar. Bakan bey bizi "kahvaltıya" davet ediyordu. Aklımıza ilk gelen "şu" oldu: - Yerel seçim yaklaşıyor ya... Bakan bey partisi ile ilgili propaganda yapacak... Ya da kendi seçim bölgesini anlatacak. Ve hemen "olur" demedik. "Programımıza bakalım... Bakan beyin davet ettiği gün belki Anadolu'da oluruz" dedik. "Zaman kazandık." Sonra da "davetin gerekçesini" araştırdık. Öğrendik ki Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe "Gelibolu'yu... Tarihi milli parkı" anlatacak. "Çanakkale savaşları"nın yapıldığı yerlerdeki düzenlemelerden bahsedecek. Bu "çok önemli bir devlet projesi." "Heyecan verici." Hemen "hayhay" dedik. Ve dün sabah saat 09.00'da, Bakan'ın davetinde bulunduk. Kahvaltıda iki meslektaşımız daha vardı: Hürriyet'in Ankara Temsilcisi Sedat Ergin ile Yeni Şafak'ın Ankara Temsilcisi Mustafa Karaalioğlu. "2.5 saat boyunca" sohbet ettik. 1973'te "Milli Park" olarak ilan edilen, 1997'de Birleşmiş Milletler'in "Korunan Alanlar" listesine alınan bu bölge, Mehmet Akif'in "Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı, Düşün altında binlerce kefensiz yatanı" diye yazdığı Gelibolu. "253 bin şehidimizin" yattığı yer. Osman Pepe dedi ki: - Karar aldık... 253 bin gül dikeceğiz. Büyük Türk devletine de bu yakışır. Gelibolu'yu, Milli Park'ı, ormanı "bir gül bahçesi ile" evlendirmek.
|