| |
|
|
Kıbrıs'ta ''olmazsa olmaz'' üç madde
Ata uçağına bindik ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile Polonya'nın başkenti Varşova'ya geldik. Yola çıktığımız andan itibaren Gül'e hep "Kıbrıs konusunu" açtık. Gül "pek konuşmak istemiyordu." Biz ısrar edince, şunları söyledi: - Kritik bir noktadayız... Dikkatli konuşmak zorundayım... Müzakere var, taktik var... Herkes birbirini okumaya uğraşıyor.
HAMASİ KONUŞMAK
Dışişleri Bakanı'ndan biraz "ayrıntıya girmesini" istedik. "Çok açık konuşamaz isem beni anlayışla karşılayın" diye söze başladı. - Türkiye'nin de gayretleriyle barışa yönelik yeni bir döneme girildi... Rum kesimi AB'ye giriyor... Bunun Türk toplumuna çıkaracağı maliyetler var... Hamasi konuşmak Kıbrıs Türklerine zarar verir.
ÇERÇEVE
- Sayın Bakan... ABD'deki görüşmelere yönelik bir çerçeve çizebilir misiniz? - Uzun ve dikkatli çalışmalar yapıldı... İyi niyetle gidiyoruz... İyi niyetimiz saflık, teslimiyet değil... Uzlaşıcı tavırla gidiliyor... Bu çerçeve içinde iş götürülüyor... Herkesin daha sabırlı, daha dikkatli hareket etmesi lazım.
ADIM ADIM
Abdullah Gül: - Kalıcı barış için mümkün olan hoşgörü sergilenmeli... Tabii kararlılık ve siyasi irade gösterilecek... Zor olan işlerde, dikkatli bir politika ile, sabırla, adım, adım sonuca gidilecektir. Ve geldik Kıbrıs sohbetinin "can alıcı" kısmına. Bakan "bizim için önemli olan üç madde var" diye konuya girdi: - İki taraflılık... Yani iki kesimlilik... Garantiler... Ve haritanın düz olması.
OLMAZSA OLMAZ
- Sayın Gül olmazsa olmazlarımız bunlar mı? - Evet... Olmazsa olmazlarımız bunlar... Bunlarsız anlaşma olmaz... Bunlar olmazsa sonunda referandumla reddedilir... Bunların ortaya çıkacağı bir çözüm istiyoruz... Başlangıç sağlıklı olmalı... Konuşarak çözülecek... Bizim plan üzerinde noksan bulduğumuz hususlar bunlar.
|