Saddam ne anlatacak?
Saddam'ın yakalanışı Arap dünyasında beklenmedik kıpırdanmalar yaratıyor. Libya lideri Muammer Kaddafi, elindeki kitle imha silahları ve nükleer programı yoketme kararını açıkladı. Libyalı yetkililerin kendi beyanlarına göre, Kaddafi'nin 12 reaktörlü programı, meğerse gerçekten ileri noktadaymış. İran da aniden nükleer tesislerini denetime açacağını söyledi. Bunlar iyi gelişmeler. Saddam'ın tasfiyesinin Beyaz Saray'ın iddia ettiği gibi ABD'yi "daha güvenli" yapıp yapmadığı tartışma götürür; ama askeri anlamda Türkiye ve Ortadoğu'yu daha güvenli (ve özgur) kıldığı kuşkusuz. İşin psikolojik boyutu ise daha ilginç. Irak gazeteleri, Saddam'ın gidişini Iraklılar'a has şiirsel ifadelerle kutladı. El-Ahd el-Jedid, "Memleketim Mezopotamya'daki en berrak, en güzel sabah" diyordu. Irak dışındaki Arap medyasında ise Saddam'dan kurtulma sevinci, Amerikan düşmanlığı, Arap milliyetçiliği ve şaşkınlık arasında bir yerde sıkıştı kaldı. Suudi Arabistan el-Vatan gazetesinde bir yazar "Saddam'ın perişan hali beni bir Arap olarak utandırdı" diye itiraf ediyordu. Mısır'daki El Ahram bir adım ileri giderek "Hiçbir Arap, Irak devlet başkanının başına gelenleri görmek istemezdi" diyor.
Primakov niye Bağdat'taydı? Arapların bu "utanıyoruz" nidalarını anlamak gerçekten imkansız. Bana sorarsanız Arap ve Müslümanların asıl utanç kaynağı Saddam'ın varlığıydı. Gerçek utanç, 25 milyon insanın 30 yıl boyunca onurlu hayatlar yerine köleliğe varan bir zulüm içinde yaşaması, toplu mezarlar, tecavüzler, işkenceler, Halepçe vs. idi. O zaman utanmadınız da, şimdi mi ağlıyorsunuz ey Arap aydınları! Saddam'ın ilerde yargılanışının Arap ve dünya kamuoyundaki etkisi ilginç olacak. Mahkemenin nasıl olacağı henüz belli değil. Benim merak ettigim ise, Saddam'ın Irak dışındaki "dostlarıyla" ilgili neler anlatacağı. Irak yıllar boyu petrol parasıyla Batı'da nüfuz (ve insan) satın almayı bildi. Bildiğimiz resmi görüşmeler dışında kimler el altından Irak rejimiyle bağlantılıydı? Örneğin Rusya eski Başbakanı Primakov ve bazı Rus generaller, neden savaş öncesindeki üç ayı Bağdat'ta geçirdi? Fransa'da (ya da ABD'de) Irak'a çalışan işadamları var mıydı? Peki yıllarca Irak'ın (halkı açken) petrol gelirlerini kendi bankalarında taşıyan Ürdün'de?
Sizleri tanıyacak mıyız? Peki Irak rejiminin kolları Türkiye'ye de uzanıyor muydu? Burada Irak'tan indirimli petrol alıp bunu dünya pazarlarında satan, karşılığında Saddam rejimine el altından servis verenler var mıydı? Kuşkusuz cevap evet, ama gün geldiğinde aydınlanacak mıyız emin değilim. Sanmıyorum. Washington muhtemelen çeşitli sorgu ve belgelerde bu tarz bilgilere ulaştığında, bunları ileride kendi nüfuz alanını genişletmek amacıyla sessizce bir kenara koyuyor. Saddam tüm dünyanın gözü önünde Iraklılar tarafından yargılanıp konuşmadıkça, hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. "Saddam'a çalışmak" savaş karşıtı faaliyetlerle uzaktan yakından alakalı değil. Söz ettiğim apayrı bir ticari ilişki biçimi. Savaş öncesinde dünyanın çesitli yerlerinde bir çok yazarçizer, gönüllü, felsefi ve vicdani yönden ABD siyasetine karşı çıktı. Ama Irak güdümünde değil. Örneğin savaş karşıtı tutumuyla tanınan bir yazar, geçmişte Saddam'la tanışma olanağını "O kanlı eli sıkmam" diyerek reddetmişti. Buna ancak saygı duyarız. Derdimiz bilerek ve isteyerek Irak rejimine çalışanlarla. Örneğin savaş öncesi tanıdığım bir diğer gazeteci, ABD gezisinin Tarık Aziz'in teşvikiyle ve Irak tarafından finanse edildiğini anlatmıştı. O bile aslında masum sayılabilir çünkü yaptığının ahlaki olarak şaibeli olduğunun farkında değildi. Saflıkla anlatmıştı bana. Ama her şeyin farkında olup karanlık gölgelerde kalanlar, arada milyarlar götürenler de var. Bir gün sizleri de tanıyacak mıyız acaba?
|