| |
|
|
Alınacak çok ders var
Singapur Changi Havaalanı'nın "yıllık çiçek, yeşillik" masrafı üç milyon ABD doları. Havaalanındaki "açık hava bahçesi" uluslararası ödül kazanmış. Her yerde "su şırıltısı." Orkideler. - İyi de... Değirmenin suyu nereden geliyor? Anlattılar: * Havayolu şirketlerinin ödediği ücretler var. * Havaalanı vergileri var. * Bürolar, lokantalar, dükkvar. Yine anlattılar ki: - Ticari gelirleri artırmaya çalışıyoruz... Ve havayolu şirketlerinden aldığımız parayı da azaltmaya... Buraya daha çok havayolu gelsin diye.
*** Dükkanlardan, yılda 249 milyon ABD doları gelir elde ediliyor (Kira ve satıştan pay olarak). Ve dükkanlar "en yüksek kira ödeyene" verilmiyor. "En kaliteli malı, uygun fiyata ve garantili satana" veriliyor. Uçaklara benzin satan şirketlerden de yılda "12 milyon dolar" alınıyor.
*** Havaalanı'nda "sivil havacılığın elemanı olarak" 1003 kişi çalışıyor. Bunlardan 400'ü "acil servis" personeli. "Olağanüstü bir durum için" hazır bekletilenler. Havaalanı'nın "kendi özel güvenlik elemanları" da var. "Resmi polisi" de. Ama resmi olsun, özel olsun... Güvenlikçi olsun, dükkancı olsun... Havaalanında "yolcu ile yüz yüze gelen" herkes "kurs" görüyor. "Quality Service Management" kursu. Kaliteli servis işletmeciliği kursu "her yıl" düzenleniyor. Kursta başarı gösterene "Bakan tarafından" ödül veriliyor. Bu kursu görmeyen, sertifika almayan hiç kimse havaalanında "yolcuyla muhatap olacak işte" çalışamaz. "Gümrük personeli" dahil, "polis" dahil.
*** Havaalanının yakınında bir de "akademi" var: Sivil Havacılık Akademisi. "Havacılık elemanı" yetiştiriyor. "Master düzeyinde" eğitim veriyor. "Uluslararası ödül almış" bir akademi. Dünyanın pek çok ülkesinden "öğrencisi" var.
*** Singapur Changi Havaalanı'nda bir yandan brifing alıyorduk. Bir yandan da "trafiği" izliyorduk. Sürekli uçak iniyor, kalkıyordu. Hong Kong 5 saat. Sidney 8 saat. İstanbul 10 saat. Paris 13 saat. - Nisanda Airbus-345 ile 19 saatlik uçuşlarımız başlayacak... Hiç durmadan... 19 saatte Singapur-New York. Uçağı iki ayrı ekip götürecek.
*** Ayrılırken sorduk: - Bizden başka gelip, brifing alan... Havaalanı işletmeciliği ile ilgilenen oldu mu? "Hayır" dediler: - İsteyen olursa biz hazırız... Hatta... Davet etmemizi istediğiniz kimse varsa söyleyin... Davet edelim.
|