| |
|
|
King of the kayısı
Onu Singapur'da tanımayan yok. Erzurum- Millioğlu ailesinden Bülent Milli. Evli, iki çocuğu var. Singapur vatandaşı. Ve Singapurlular'ın deyimiyle: King of the kayısı (Kayısı kralı).
*** Asıl işi "bilgisayar" imiş. İstanbul'daymış. "Bir Amerikan bankasında" çalışıyormuş. Banka onu Singapur'a göndermiş. Maaş yüksek, ev kirası ve otomobil bankadan. Halinden memnunmuş. Ve bir akşam, Singapur'da, bir kokteylde "bir adamla tanışmış, hayatı değişmiş."
*** Singapur'da (sadece Singapur'da da değil, Uzakdoğu'da) bir marketler zinciri var: Cold Storage. Bizdeki Migros gibi, Gima gibi. Nereye gitseniz, adım başında "şubesi" mevcut. Bizim Erzurumlu Bülent, kokteylde "işte bu dev zincirin, yönetim kurulu başkanı ile" tanışmış. Başkan "bizimkinin" Türk olduğunu öğrenince demiş ki: - Dünyanın en güzel kayısısı, Malatya kayısısıdır... Ah, olsa da yesem. Sonra "birbirlerine kartlarını" vermişler. Vedalaşmışlar.
*** Birkaç gün sonra Cold Storage Genel Müdürü aramış: - Bay Milli... Sizinle görüşmek istiyoruz. Görüşmüşler: - Bay Milli... Telefonunuzu Yönetim Kurulu Başkanı'mız verdi... Bize Malatya kayısısı getirtebilir misiniz? Bülent Milli "olur" demiş. "Örnek olarak" iki ton kayısı getirtmiş. Sonra "on ton." "On ton" daha. Ardından "kuru üzüm... Kuru incir" derken... Bülent "Amerikan bankasına istifasını vermiş." "Kayısı ticaretine" başlamış. Eğer Singapur'da veya "o coğrafyada" bir marketten kayısı alacak olursanız... Bilesiniz ki o kayısı "Malatya kayısısıdır." Ve yine "oralarda" çok lüks, çok pahalı, çok büyük bir otomobil görür ve "içindeki kim" diye sorarsanız... "Büyük ihtimalle" şu yanıtı alırsınız: - King of the kayısı.
|